1. (bkz: #85795) böyle bir şey olsa can kurban her türlü öderiz de bu saçmalığa 5 kuruş verme niyetim yok. vergi dairesine düşene kadar beklemedeyim.
  2. hukumetin borcları sileceğini söylemesi ve ardından bunu komisyona iletmesi teklifi ile yine insanı salak yerine koyuyorlar.

    25 yasından kucuklerin borclarını sileceklermiş, ulan zaten o yasta ki adam öğrenci ise silebiliyor. bu teklifin tek iyi yanı öğrenci olmayanlar için.

    bu primi ödeyenler için herhangi bir geri tahsis durumu da yok. ve adamı resmen ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. ardından eminim bu "silmeyi" propaganda aracı olarak kullanacaklardır.

    saçmalığın borç olmuş halidir.

    ödenmeli mi, tabiki de hayır!
  3. dertli olduğum konulardan biri. kendi adıma bu durumu özetleyecek olursam yüksek lisans yapıyorum ve 25 yaşımı doldurduğum için devlet benim okumamı umursamıyor ve güvencesinden çıkarmış. bana diyor ki, okuyorsun ya da okumuyorsun 25 yaşından sonra çalışmak zorundasın ve sigortan olmalı aksi halde bana her ay para ödeyeceksin. bende okuyorum ve çalışmıyorum, her gün yüksek lisans tezi ve deneylerim için okula gidip gelen biriyim ve devlet bana bunun için her ay ceza kesiyor ve şu an bunu ödemediğim içinde hastaneye gittiğim zaman senin sigortan yok tedavi olamazsın babanın üstünden ücret kesilecek diyor.
    1940
  4. 25 yaş öncesi borçların silinmesi ile borcum silinmiş oldu galiba.
  5. batılı ülkeler işsize maaş bağlar bizimkiler işsizden zorunlu sigorta primi alır. herkes sigortalı olacak diye de bir algı yaratır. sonra hep bir ağızdan hüülloooğğğğğ.
  6. Agam bizimle eylenir. Lan bildigin harac ya .Kardesim sen devletsin senin en tabii hakkin vatandasina sosyo-ekonomik hizmetleri sunmak.Bu nedir yani ? Yaşım 28 cesitli islerde calistim ama hepsi geciciydi maalesef duzenli bir is hayatim olmadi maalesef . Kalici islere basvurdugumda ise 15 sefer yazili mulakati gecip(yuksek puanlarla) 15 sefer sozlu mulakatlarda kaldim(ozel sektorde dahil (bkz: Vimsa) ) Simdi haril haril is ariyorum yandas ve yalakalardan firsat bulamiyorum stresten artik antidepresan kullanmaya basladim .Elimizde bir saglik hakki kaldi onudami alacaksiniz namussuzlar.Madem.benden aliyorsun harac o zaman suriyelilerden de alacaksin arkadas oyle babalarinin ciftligi gibi gelip sira almadan iceri giriyor adamlar onlardanda alin o zaman.Simdi utanmadan birde gss borcu olanlar hastanelerden yararlanamaz diyorlar.Ne yani olelim mi sayin amina koduklarim

    Tanim:Devletin mafyacilik oynayarak aldigi para

    http://m.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1251667-prim-borcu-olanlarin-tedavi-hakki-bitiyor
  7. peki hiç gelirimiz yoksa diye sorulmasi gereken borç
  8. kusura bakmasınlar ama gidip gelir testi yaptırmak istiyorum diye giderseniz, zaten böyle bir borcun varlığını otomatik olarak kabul etmiş oluyorsunuz.

    ben yaptırmadım, yaptırmayı da düşünmüyorum. 'türkiye cumhuriyeti bir sosyal devlettir' cümlesi ile tamamen zıt bir durumdur. he diyebilirsiniz ki hangi durum bizim bir sosyal devlet olduğumuzu gösterir orada mavi ekranı veririm. konumuz bu değil neyse,

    bir arkadaşım gelir testi yaptırmaya gittiğinde kendisine yamulmuyorsam 4 senelik bir borç çıkarmış, bu dönemde arkadaşım askere gidip geldi, sigortalı olarakta başka bir yerde de çalışmasına rağmen borcu işletip işletip durmuşlar. üniversite döneminde de öğrenci olmasına rağmen yazılması da cabası. o günü bunu öğrendiğimde girip bakayım sisteme dediğimde aynı durum ile karşılaştığımı gördüm. halen bu borcu işletiyorlar mı bilemiyorum ama ne gelir testi yaptırırım ne de o borcu öderim kardeşim.

    ö-de-mi-yo-rum!!

    ayrıca kusura bakmayın ama bizim millete müstehak, cebine giren her kuruşa göz diken bir devlet varken, kazıklayabildiğim kadar kazıklarım. yeter ulan gerçekten bu kadar beyinsiz,koyun gibi güdülen bir toplumda yaşamak falan istemiyorum ben.
  9. su an sgk dan geliyorum g3 ten g1 e cevirme yapacagim dedi torpilli hanim efendi anlami ney dedim 4 bin kusur tl olan borcum artacakmis dediler. sakin sgk ya gitmeyin.
  10. size komik bir olay anlatayim gss borcumla alakali olarak:

    kahvede arkadaslarla otururken yeni atanmis bi ogretmen arkadas gss borcundan dert yandi: "ulan 4 bin lira borc mu cikarilir vicdansizlar, traktör mü alıyoruz o nasıl bi paradir" diye. bizler de her iyi arkadasin yapmasi gerekecegi gibi dalga gectik, "hocaa sen bu borcu 1 senede odeyemezsin, senin gibi fakire yapilir mi bu?" diye.

    nedense sonra aklimiza geldi acaba bizim de prim borcumuz var midir diye. arkadaslar yusuf yusuf cekerek telefonlara sarildi, tc kimlik nolar girildi. sorgula tusuna basanin surat düsüyor, hoca keyifli tabi hüplete hüplete cayindan yudumlar cekiyor. ben de mezun oldugumdan bu yana o proje senin, bu insaat benim gurbet ellerde gezinen ve mezuniyetten beri issiz kalmamis bir genc olarak sskmın hep tam yatmis olmasina guveniyorum, pesin satan esnaf gibi gerildigim sandalyede bir elimde cayim diger elimde telefon sorgulamaya giriyorum :" sieeh sieeh sieeh bana da mi borc cikarabilecek devlet" diye. ekran yükleniyor, o da ne 1000 lira borc var, borcun oldugu döneme bakiyorum askerde oldugum 6 aylik dönem. hafiften kizariyorum ama serde erkeklik var, bok sürdürmemek için kahvede " olur böyle yanlışlıklar, düzeltilir zamanı gelince, yok yahuu ne gidicem sgkya kehkeh" diyorum.

    ertesi sabah 8 de kahvaltiyi yaptigim gibi solugu askerlik subesinde aldim.(*:swh) o tarihlerde askerde oldugumu kanitlamam sgk icin yeterli olmaliydi cunku. ama olmadi. sgkdaki memura laf anlatamadim, gelir tespiti dedi, şu evrak lazim bu evrak lazim dedi. ve bürokrasiyle ilk dansım o tarihte başlamış oldu.

    gelir tespiti nedir ulan diyerek gittigim -adini hatirlayamadigim kurumda- bi dunya evrak verdiler. ama orda da derdimi anlatamadim. sonucta borcumun kaynagi issiz olmam veya fakirlik degildi. sgk borcu olmayan birine askerdeyken hatayla cikarilmis bi borctu bu, ama makyajdan yuzu gorunmeyen memur abla bunu idrak edemedi. elimdeki bi dunya evraga baktim, hanim ablaya baktim, haspinallah dedim, o bana bakti, sonra evraga bakti, doldur dedi.

    işlerin böyle yürümemesi gerektigine inandigimdan eve geldigim gibi evraklari bi kenara attim. memur kadina anlatamadigim derdi annem dinledi yarim saat. ustune bi de bol kopuklu bi turk kahvesi yapti. sonra da gel bu kadini sevme, gel bu evde huzur bulama.

    bürokrasiyle mücadelem kahvede aksamin konusu oldu. sgk borcunu disardan odemeye calisip aylarini veren bürokrasi gazimiz mehmet abi bana ince taktikler verdi. memurlar nasil alt edilir, evrak nasil toplanir, kurumlarda siranin olmadigi bos saatlerin haftalik cizelgesini okey yazbozuna nakış gibi isledi, elime tutuşturdu. o akşam mehmet abi 4 çayımı içti. helal olsundu, hoş olsundu.

    1 ay boyunca direndim, hiç bi kuruma gitmedim. sonradan aklima sgkdaki memur geldi, bu adam beni unutmustur coktan dedim, bastim sgk ya gittim, askerlik kagidini eline tutusturdum, ama bu sefer ne yapmam lazim demedim. askerlikteki doneme ait olan borcu siler misin, askerlik kagidim da burda dedim. sersemledi bi an, sonra tabi tabi dedi, meshur sisteme giris yapip borcumu sildi.

    bu kadar kolay bi islemi nasil olur da bu kadar zorlastirabilirler anlayamasam da bürokrasiyi dedemden sonra sülalede ilk kez yenebilen biri olarak dayıma hava attım.