1. üstte verilen örnekler krizi fırsata çevirmek değildir. bu resmen insanlardan faydalanmaktır. borçları olan birinin evindeki eşyaları değerinin çeyreği fiyatına almak krizi fırsata çevirmek değildir. bu insanların zor durumundan faydalanmaktır.

    nedir peki krizi fırsata çevirmek? yağmur bastırdığında şemsiye satmaktır. dolar yükseldiğinde elindeki dolarları bozdurmaktır. kapanacak dükkanda ki ürünleri bir miktar indirim ile almaktır. bu her iki tarafında kazandığı bir durumdur. diğer onursuzluk ile karıştırılmaması gerekir.
  2. krizi fırsata çevirmek 2001 krizinde bir giyim firmasının herkesin dükkan kapattığı dönemde ucuza kira kontratı yapıp genişleme ile birlikte kriz sonu yüksek kar elde etmesidir mesela. atatürk havalimanı saldırısında bunu yapan taksiciler ise en hafif deyimiyle insanlıktan nasibini anlamış şeref yoksunu insanlardır. can pazarı yaşanan yerde para pazarlığı yapmak nedir biri bana anlatsın lütfen ya. tüm taksiciler hakkında genelleme yapmak istemiyorum ama bunu yapanın, yapmaya niyetlenenin, bu düşünceyi aklından bile geçirenin allah belasını versin.

    her gün "bu kadarı da olmaz" dediğimiz şeyler oluyor. ülke olarak kıyamet alametiyiz.
  3. yok arkadaş yok.

    böyle ahlaksızlık, böyle şerefsizlik olmaz, olamaz.

    o insanları olay yerinden gönüllü ve ücretsiz taşıması gerekenlerin yaptığına bak. kendi kooperatifleri var bu şerefsizlerin. bir karar alıp anında yüzlerce aracı toplum adına sevk edebilecekken yapılanlara bak.

    bu ülkenin, bu toplumun helak olması şarttır artık.

    bu kadar ahlaksız bir toplum dünya üzerinde var olmamalıdır.
  4. kendi adıma krizi fırsata çeviren bir girişimcinin, yatırımcının, yöneticinin aklına, bilgisine, becerisine saygı duyarım.

    ama bu başlıkta başka şeyler konuşuluyor. eğer krizi fırsata çevirmekten kasıt taksicilerin terör eylemi sonrası yaptıklarıysa bu krizi fırsata çevirmek falan değildir. girişimcilik, yatırımcılık, yöneticilik bu değil. liberalizm bu değil. piyasalarda piyasa oyuncularının uyması gereken düzenleyici yasalar, kurallar vardır. ticari taksi(ci)lerin de uyması gereken, uymakla sorumlu oldukları ücret tarifeleri ve taksici esnaflığını düzenleyen kurallar vardır. yolcu, mesafe seçememek, yolu uzatmamak, dolandırmamak gibi. burada yapılan iş açık seçik bir suçtur ve burada yetki daha doğrusu sorumluluk taksi plakalarını veren kurum olan büyükşehir belediyesi ve savcılıklardadır. hata elbette olur ama burada açık art niyet ve kasıt var. bu suçu işleyen ticari taksilerin, taksi plakası ruhsatlarının süresiz iptalini falan bekliyorum ben kendi adıma.
  5. krizi fırsata çevirmek schindler'in yaptığıdır. krizden insan kurtarmaktır.(bkz: schindler's list - steven spielberg) haber linki paylaşıp reklam koymak sadece alçaklıktır. taksiciler için de aynısı geçerli.
  6. 2001 krizinin mottosu.

    yeni mezun askere gitmeyi bekleyen bir gençtim. internetim vardı, kullanmayı biliyordum ve kaynaklar ingilizceydi ve ben ingilizce biliyordum. yüksek lisans yapan kardeşime ve yüksek lisans, doktora yapan arkadaşlarımın ödevlerine, tezlerine yardım ediyordum. bütün akademi oturmuş harıl harıl kriz yönetimi ve online marketing üzerine çalışıyordu ya da kardeşimin ve arkadaşlarımın devam ettiği programlar da bu durum böyleydi. yüzlerce, binlerce sayfa bunlar üzerine okudum, türkçeye çevirdim, yazdım çizdim. öyle çok özel bir şeyler beklemeyin. işletmelere tavsiye edilen cost reduction'tan ibaretti. eleman azaltın, üç kişinin işini bir kişiye yaptırın, maliyetlerinizi düşürün, fırsatları kovalayın vs. vs.