1. karpatların zekeriya özüdür. *swh
  2. abdullah gül "cumhuriyet tarihinin en zor günlerinden geçiyoruz" demişti. gül, yıllardır siyasetin içinde olan bir isim, 12 eylül'e ve öncesine tanıklık ettiğini de, gözden kaçırmamak gerekiyor. bu sözü trajik bir biçimde dile getirmesi de, elbette önemli.

    savcıya gösterilen ilgi elbette bu anlamıyla trajik. devlet olarak, dünya halklarının baş belası olan amerika birleşik devletinin, sadece vietnam ve ırak'ı ele alsak, iktidar bazında değil, bir tane savcının dahi adalet hakkında konuşmaya, kati suretle hiçbir hakkı yoktur. trajik elbette zira, yanılmıyorsam cumhuriyet tarihinde bir ilke tanıklık ediyoruz ve orta doğu coğrafyasına ters bir şekilde, her daim ciddi bir anti-emperyalizmi barındıran türkiye, en dinamik kesimlerinden bile "oh olsun" serzenişleri geliyor. haksız mı bu insanlar ya da haksız mıyız? hayır değiliz. sen siyasal ikbalini, yolsuzluk davasına bağlarsan ve buradan siyaset üretirsen, sana verilecek karşılıkta bu alandan olacaktır. 30 yaşında, bir adamı yargılayamadı şu ülke, tarihsel olarak ilk defa!

    amerika yıllarca uğraşsa bu şekilde bir prestij elde edemezdi, bizim siyasi üstatlarımız altın tepside sundu bu fırsatı.

    buradan yürünecektir.

    not, savcıyı ve kişiliğini siyaset dışında tutuyorum, bu bağlamda bir ilişki atfetmiyorum kendisine, bir yanlış anlaşılma olmasın.
  3. umudumuz.
  4. reza'yı içeri almasından çok bruce springsteen sevgisi ile gönlümü fethetmiştir.
  5. 21. yüzyılda ulusal kahramanımız.
  6. hint asıllı amerikalı bir savcıdır.

    türkiye'de bu kadar sevilmesinin nedeni, işini gerektiği gibi doğru düzgün yapması. etrafımızda böyle insanlardan hiç yok. herkes (ben de dahil) yozlaştı. umursamaz insanlar olduk. yanlışı bilsek bile düzeltmeye çalışmıyoruz. biz mi kurtaracaz dünyayı? en büyük mottomuz bu.