1. ilk çıktığım resmi maçta yedek başladım. 2-3 dakika sonra oyuna girdim ve girer girmez ribaund aldım, pas verdim, koşmaya başladım. meğer hücumdaymışız. oyun kurucumuz olan kaptan napıyorsun lan sen der gibi bakınca uyandım. 1-2 saniyelik bir şeydi. aha takıma girer girmez neşe kaynağı olduk diye hayıflanmıştım ama maçtan sonra soyunma odası geyiğinde ondan başkasının fark etmediğini anladım. komikti.
  2. hakli bir nedenden huylandım. ellerime bol bol saf etil alkol döküp, bir güzel ovuşturdum. sonra kapının önüne çıktım, sigaramı dudaklarımın arasına yerleştirdim. bir elimle siperlik yaptığım çakmağı diğer elimle yaktım.

    söndürmek için canhıraş kollarımı sallarken ellerim meşale gibiydiler. pek canım yanmadı.
  3. arkadaşımın o zamanlarda ki kız arkadaşı, şimdiki üç çocuğunun annesi eşi bize arabasını verdi. arada kızı da alıyorduk yanımıza ama araba sürekli altımızda bütün gündüz ve gece sürtüyorduk. bir gece kızı da aldık, biz önde kız arkada gidiyoruz. kızcağız arka koltukları ortalamış, hafiften öne eğilmiş bıcır bıcır konuşuyor. arabanın çakmağıyla sigaramı yaktım, çakmağı şöyle bir salladım ve camdan dışarı attım. biz öküz gibi hahaha diye böğüre böğüre gülüyorduk ama kızcağız öylece kala kaldı.

    1-2 hafta içinde apar topar sattı arabasını.