1. "4. Hafta - İnsan"

    Bartın sokaklarında gezdikten sonra Amasra'ya geçmiştim. İnanılmaz yağmur yağıyordu. Üstelik hazırlıksız idim. Bütün kıyafetlerim ıslanmıştı. Yağmurdan sığınmak için tam köprünün girişinde sırılsıklam olmuş bir kız çocuğu ile rastlaştım. Çingene idi. Boynunda çok güzel bir mavi boncuklarla dizili kolyesi vardı. Beni görünce güldü. Tam kamerayı gözüme yaklaştırırken küçük kahkahalar saçarak koştu. Tir tir titrerken yaşadığım bu anı çektiğim için mutlulukla dönmüştüm otele.

    çingene yağmurun küçük kahkahası
  2. öhöm öhöm,

    öncelikle haftanın konusunu söylemeden önce söylemek istediğim birkaç unsur var.

    bütün fotoğrafları özel buluyorum. fotoğraf, bir başkası tarafından anlamsız gelse de, fotoğrafı çeken kişinin aklında ve yüreğinde bütünleşmiş şeylerin nesnelerle somutlaştırılmış hali olması, biricik kılıyor. çünkü sana aittir. seni anlatır. senin düşüncen, senin duygun, senin fikrin, senin yaşantılarından doğmuş bir parçandır fotoğraf. bu yüzden fotoğrafların yarıştırılmasını tasvip etmiyorum. bir derecelendirme kategorisine sokulmasını da. kimsenin fotoğrafı, kimsenin fotoğrafından daha iyi değildir. bir fotoğrafın tekniği ve içeriğini tartışabilmek için yahut eleştirebilmek için öncelikle ortada bir şey var olması gerekir. yıllardır katlanarak gelmiş fotoğraf tarihin aşamalarını bilip ondan sonra günümüzün fotoğraf algısı üzerinde bir çift kelam edebilelim. ki youreads'in böyle bir talebi olsa bile bunun tartışılacak, eleştirilecek yeri burası değil sanat kurumlarıdır yahut bu sanat alanında kafa patlatmış hocaların masasındadır.

    youreads eş zamanlı fotoğraf çekimi, bizim için bir soluklanma basamağı. tıpkı ev işlerinden, aile işlerinden bunalmış teyzelerimizin altın günü yapması gibi. bizim de altın günümüz fotoğraf olsun. dedikodumuzu yapalım. çayımızı içip kısırımızı yiyelim. sonra da koynumuzda sakladığımız keseleri çıkarıp gösterelim fotoğraflarımızı. birbirimize dokunalım.

    gelelim, bu haftanın konusuna. herkesin bir penceresi vardır. kimisi pencere kenarından seyreder etrafı, kimisi halısını çırpar penceresinden, kimisi yoldan geçen bir yakışıklıya/güzele ıslak çalar penceresinden sarkarak, kimisi hayalidir, kimisinin kapısıdır. kimisinin yoludur, kimisinin yolculuğu. neticede her birimizin kendine özgün bir penceresi vardır. gözleriniz pencereniz olsun. pencere yaklaşımınızı, pencereden dışarıyı nasıl gördüğünüzü, hayalinizi, neler istediğinizi... yaşamın her bir köşesinden bakar bize. somut yahut soyut hiç fark etmez pencerenizi anlatan fotoğraf/fotoğraflarınızı beklerim.

    "5. Hafta - Pencere"

    Annemin, anneanneme ilk kez sarıldığında annesine verdiği çiçekti. Anneannem de genç kızlığında düğün hediyesi olarak verilen bardağına yerleştirdi. Anneanne penceresi çok şeydir...

    anneanne penceresi
  3. Geldik bir etkinliğin daha sonuna. Hatta bir kaç gün de geçtik, her zamanki tembelliğimiz üzerimizde.

    5. Hafta "Pencere" etkinliğimizin katılımları ilk mesaja eklendi, ayrıca buraya da ekleyivereyim.

    Bu arada, yeni etkinlik için henüz kimseden ses çıkmadı. yeni haftanın konusunu @extracts and licences belirlesin derim. Haydi bakalım, tembeller. Canlanın...



    5. Hafta "pencere" konulu etkinliğimizin süresi 2 haftaydı. Katılımcılar ve fotorğrafları:

    @holybram
    iki sene oncesine ait bir foto

    @yasasinkotuluk
    Reasons for Love.
    Duman


    @ortancaboy
    Pencere

    @extracts and licences
    Pencere arkasından Ataşehir-İstanbul
    A room with a view
    pencere arkasından Kadıköy
    Bonus: Vapur penceresi çerçeveli Ayasofya

    @benmorseverim
    https://i.hizliresim.com/PlpM9N.jpg

    @mavikus
    https://i.hizliresim.com/PlYa4d.jpg

    @biberbey
    Mahsur
  4. 10. Hafta - merdiven

    Yaşam belki de o tıkalı andır
    ...
    benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir.
    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette
    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir.

    ve “ellerini
    seviyorum” diyen
    sesin hüznünde ölmektir.

    ellerimi bahçeye dikiyorum
    yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum..
    ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda
    yumurtlayacaklar.
    ...
    (bkz: Furuğ Ferruhzad)


    Merdiven benim göğümdür bir adımda sonu gelmeyen. Eh, o merdivenlere tırmanma sebebim oldun.

    Seni seviyorum.
  5. 5. hafta - pencere.

    Sene geçen sene. Mahallenin haşarı oğlanı gelmiş camın önüne.
    Duman
  6. 8. hafta - duman

    yansıma

    Dumanla haberleşilen çağlarda sıklıkla saldırı uyarılarını içeren mesajlar yükselirmiş gökyüzüne:
    Bir duman "uyarı"
    iki duman "sorun çözüldü"
    üç duman "büyük bir tehlike var"

    Karadayız, yanımız göl. Üç duman yaktık dağlara: gelmeyin. Bura kasvet. Bura Zvyagintsev filmleri gibi.

    ve biz o’nla kasvet severiz.
  7. 3. Hafta - oyuncak

    sahip olduğum tek oyuncak chewbacca karakteri'dir. Kıllı olduğum gerekçesi ile bir arkadaşım tarafından hediye edilmiştir. Buyrunuz;
    https://i.hizliresim.com/kXym5A.jpg

    Chewbacca kimdir? Star Wars serisinde yer alan kurgusal bir karakterdir. Boyu 2,3 metre ve Wookiee ırkından olan Chewbacca, Han Solo'nun gemisi Millenium Falcon'da yardımcı pilotdur. (Vikipedi)
  8. 3. Hafta - oyuncak

    hayır diyemediğim çocuklardan sağ kalanlarla ben de geleyim dedim.

    çocuklardan en çok korumaya çalıştıklarım bunlar yine de iki şehidimiz var, gazi olmayan sadece corvette kaldı ona da sadece çok sevdiğim çocuklar kutusundan çıkarmadan ekmek banabiliyor.
    https://i.hizliresim.com/AyjMgB.jpg
    https://i.hizliresim.com/rJGkV3.jpg

    uzun uzun emek emek biriktirdiklerim. daha kalabalıklardı ama bilgim dışında girdikleri bir savaşta çok kayıp vermişiz.
    yoksa siz hala şirinleri görmediniz mi? yaramaz çocuklar...
    https://i.hizliresim.com/8NjvQn.jpg