1. asmalı mescid’i deli gibi özlüyorum. 2014 yılına kadar yine bir gideri vardı.
    fakat fransız sokağını hiç sevemedim. mekanlar ve çalışanlar varoştu o zamanlarda da. konya’da ki dönerciler gibi “biyruğn” diye bağırıyorlardı sdzxdsfs.
    nefretimi anlatırken bile eğlendim oysa ki bir vazgeçiş öyküsüydü bu. neden böyle oldu ki
    parov
  2. bunun öncesinde yazdığım son 3 entry “istanbul” başlığına taşınıp bu silinse ne güzel olur ya.
    parov
  3. instagram’ı artık sevmediğim için kapattım ama fotoğraf paylaşma isteğim ölmedi.
    parov
  4. hayatımın temel direkleri ayakta ve çok şükür sağlam.
    aile, iş, sağlık...
    içimi sıkan diğer şeyler için de “herkesin var bir derdi. bu aşılmayacak bir şey değil. şükret. hayatın gayet iyi” telkinleri veriyorum kendime.
    bazen işe yarıyor. bazen de kendimi susturuyorum.
    sorunsuz yaşamak belki de sıkıcı olurdu. gençliği hissediyorum. böyle sorunlar için birkaç yaş geç kalmış olabilirim. o da bu kadar güvenecek biri karşıma çıkmadığı için hep ipleri elimde tutmamdan. bunun da yaşanası varmış.
    her şey tamam derken son bulmuşluğu yaşadım. sıra son dediğim anda can bulmaya geldi.
    parov
  5. yine kabus gördüm.
    bir hafta içinde 2 tane kabus.
    zaten kolay kolay uyuyamıyorum son günlerde bir de kabus görüp uyanınca sabaha kadar tavanı izliyorum.
    tek bir rapor yapacak dikkate sahip değilim.
    hem deli gibi uykum var hem de uyuyamıyorum.
    ellerimin titremesi, en ufak şeyde gözlerimin dolması, mükemmel esprilere çok hoşuma gittiği halde sadece”tshıh” tepkisi verebilmem...
    allahım derdimin ne olduğunu bilmiyorum.
    çok daha zor günler geçirmiştim hiç bu kadar dağılmadım.
    en kötüsü de beni neyin iyi edeceğini bilmemem. bilsem gidip ona sahip olmak için uğraşacağım. sahip olamasam bile uğraş vermek için bir motivasyona sahip olacağım.
    sanki hayat beni de içine almış koca bir boşluk.
    bir şeylerden zevk alma gayesinde bile değilim. sadece kötü hissetmek istemiyorum.
    parov
  6. dana gibi uyudum. benim depresyonum da bu kadar işte.
    parov