1. bu konu başlığına girmeden önce felsefe'nin bu konu üzerinden yaptığı eleştirileri çok fazla bilmiyordum, burdan okudum, az çok fikir sahibi oldum diyelim. bu hipotezler sonucunda geçmişte belki belirli fikirler dışına çıkılmasını zorlaştıran gelişmemizi engelleyen akademilerin bizlerin gelişmekte olan durumlarına negatif bir yönelme sağlamış olması, günümüzde akademilerin gereksiz olduğunu göstermez diye düşünüyorum.

    akademinin önemini vurgulamak durumundayım -şu aşamada hala öğrenciyken bile-, iyi yada kötü. akademinin bizleri aydınlattığı amacına uygun hareket etmeyen bir dönemdeyiz bu doğru. yanlış kısımsa akademinin bahsettiği üzerimize dayattığı fikirleri benimsemek zorunda olduğumuzu düşünen akademisyenler ve bizlerin bu dayatmayı benimsemiş olması. akademiyi seni iki durak arası yolculuk yaptıran bir tren gibi düşünebiliriz binmek durumunda değilsin ama bindin diyelim; bu yolculukta senin ne yediğin, ne içtiğin, ne giydiğin, ne düşündüğün, ne önerdiğin ( kısacası tüm fikir ve önermelerimiz) bir kurala dayatılmış durumda değildir ama biz öyle düşünüyoruz hatta bu treni süren makinistte( akademisyenler) böyle düşünüyor ne yazıkki.
    burda tam olarak sormak istediğim bir nokta var; peki bu gitmeyi düşündüğümüz diğer durak için treni seçmezsek ne olacak; ya başka araçları kullanıp gideceksin ya da kendin yürüyeceksin. hangi durum seni daha az yorarken seni ileriye taşıyacaktır, düşünmek lazım ?

    sonuç olarak bakıldığında bu yolculuğu yaşayıp bir şekilde ileriye gitmemizi sağlayan bir akademinin olması gerektiği fikrindeyim. akademi varken akademinin fikirlerinin dışına çıkmak da bizlerin yarattığı bir çember, o çemberin dışına çıkarsak olur bu iş. tıpkı oscar akademisinin, cannes jürisinin her sene seçtiği filmi desteklemek durumunda olmamamız gibi bir şey bu. işte bu yüzden akademinin gereksiz olmasıyla değil yetersiz olmasıyla ilgili kafa patlatmamız gerekmektedir.

mesaj gönder