1. dünyaya başka pencereden bakmak, bir ütopya dahilinde ve benzersizliğinde tanımlamaya çalışmak insanı büsbütün yaşamından uzaklaştırıyormuş meğer.

    buna binaen çocukluğumu çok özlüyorum, ama bir yandan da nefret duyuyorum o zamana ait yaşanılanlara. aslında özlem duyduğum yegâne şey: etrafımı tanımlarken yaşadığım o temiz ve saf hâl, iyimserlik hâli. meselâ gece olduğunda hemen uyumam gerektiğini ve yoksa sabahın olmayacağını düşündüğüm hâl. peki insanı böyle kötüleştiren hırs, çaba neyin nesi?

    pencerelerin teker teker geceye kapandığı, ışıkların uyumak üzere söndürüldüğü, gecenin başlamış olduğu an, ben düşüncelerime günaydın diyorum. buyrun gelin, gece uzun, birbirimizle derdimiz neymiş öğrenelim diyorum. yapmasam keşke, gece böyle gece olmasa. ben kendimde boğulmasam.

mesaj gönder