namus zihindedir, akıldadır, vicdandadır, "öz"dedir.

namus dediğimiz şeyi kadınların bacak aralarında, memelerinde, saçlarında arayanlar akılları ve vicdanları kirli olanlardır.

"namus" diye bir kavram uydurup, onu da "cinsellik" üzerinden açıklamaya çalışmak başlı başına saçmalık, ikiyüzlülük ve cahilliktir. kendi özgür iradeleriyle iki kişinin üstelik de fiziksel ihtiyaçlardan biri olan bir eylemi gerçekleştirmelerini eleştirmek, bununla ilgili konuşma hakkını kendinde görmek cehaletin, hadsizliğin, samimiyetsizliğin dik alasıdır. bir kaç kağıda imza atmadan sevişti diye bir kadının namussuz ilan edilip seviştiği adamın yüceltilmesidir asıl "namussuzluk". asıl namussuzluk, bir kaç kağıda imza attırdıktan(!) sonra torunu yaşındaki bir çocukla yatağa girmektir. iki kadının ya da iki adamın sevişmesi değildir namussuzluk, seviştiler diye onları öldürmektir. birbirine aşık iki kadını iğrenç tanımlarla yaftaladıktan sonra onları sevişirken izleyip ekrana boşalmaktır. eşcinsel erkeklerden tiksindiğini söyleyip, çocuk pornosu izlemektir. zorla karısının başını kapatıp, yolda gördüğü kadına laf atmaktır. benim öpüşmeme, sevgilime, öğrenci evime laf ettikten sonra gidip bir hayvana tecavüz etmektir. evet burdan bakınca namus "akıl, vicdan ve bacak arasındaki tutarsızlıkta" gibi sanki.

en çok canımı sıkan ise; pedofilinin dibine vurmuş, neredeyse erkekler için nekrofiliyi savunan, her bacağa, memeye hallenen ve bütün bunları yapanları hoş görüp savunan o salyalı adam ve kadınların, bizlerin "namus bekçiliğimizi"(!) yapması. ne kadar mide bulandırıcısınız bir bilseniz.