almanya'da yaşayan başarılı bir beyin cerrahının bir ameliyat esnasında hastaneye ilk gelen türk hasta yerine ünlü bir müzisyenin ameliyatına girmesi ve akabinde türk hastanın ölüp hayatta kalan müzisyenin hastanenin ününü pekiştirmesiyle japon dr. tenma ilk sorgulamalarını gerçekleştirir. hastane müdürünün kızı bu olayda hayıflanan tenma'ya 'her insanın eşit değildir'

bir süre sonra bu defa hastaneye başından vurulan bir çocuk ve şoka girmiş ikizi getirilir. tenma çocuğun ameliyatına girmek üzereyken aynı saatte vali de gelir ve tenma bu defa direnir. vali ölür, çocuk yaşama döner.

animenin geri kalan bölümlerini oluşturacak temel bu vaka ile başlar aslında.

monster başarılı olan pek çok anime gibi felsefi derinliğe yöneliyor. ahlaki gerekçeler pek çok yönüyle sorgulanıyor.

bana göre diğer animelere göre öne çıkan en önemli noktası animede yer alan karakterlerin neredeyse her birinin karakter gelişimine başarıyla eğilmesi ve onları geçmişlerinden itibaren sorgulanabilir bir kıvamda sunmaları.

ve yine diğer animelerden geride kalan en mühim noktası kurgudaki çatlaklar. mesela çek cumhuriyeti'ndeki polislerin son bölümde almanya'daki dedektife amirim demeleri gibi.

johan karakterini faşistler mi komünistler mi yönlendiriyor bunun sürekli ikilemde kalması gibi unsurlar biraz dağınıklık yaratıyor...

seride türkler'e, gurbetteki yaşamlarına sıkla yer veriliyor. biraz da edebiyat metni gibi anime aslında.

tavsiye edilir.