1. küçüğüz o zamanlar, seksenli yıllar.o döneme dair aklımda kalıcı olarak yerleşmiş bir anavatan partisi ve sezen aksu´nun seçim için söylediği şarkı var.hadi bakalım kolay gelsin bir acayip zorlu yarış, bana ne aman ben anlamam...geliyor mesut yılmaaaazzz en baştaaa..aman tanrım bu nasıl bir şarkı, seçim öncesinde sokaklarda insanlar ,o üzerinde arının olduğu sarı balonlar .
    arılı balonlar bilinçaltımın tuğlalarıdır benim,her yerdeler ,bütün gün daha fazlasına sahip olmak için umarsızca o sokak senin bu sokak benim koşup duruyoruz. ege kasabasında yaşamanın verdiği rahatlığı ancak orada çocukluğunu geçirmiş olanlar bilir, hava sıcak bütün gün sokaktayız.ben ,diğer çocuklara göre küçüğüm biraz daha bu yüzden hep onlara uyuyorum,peşlerinden dağ tepe nereye giderlerse onları takip ediyorum.daltonlar gibi bir grubuz, ben en arkada en kısa olanıyım.
    yine tam olarak neden yaptığımızı hatırlayamadığım bir koşuşturmacının en sonundayım, o sahneyi çok net hatırlıyorum ama.kaldırımda tek sıra halinde koşuyoruz, önümdekiler, kaldırımın bittiği yerden yolun karşı kaldırımına hiç durup etrafına bakmadan birer birer geçiyorlar.koştuğumuz kaldırımın sol tarafı yüksekçe bir duvarla çevrili olduğundan henüz kaldırımın sonuna gelmeden oradan bir araç çıkıp çıkmayacağını göremiyorsun. ve evet.. tıpkı o çizgi filmdeki çakalı, o kuşu yakalamaya çalışırken ön ızgaralarına yapıştıran kamyon gibi bir arabaya yakalanıyorum.yeşil ,açık kasalı eski tip bir anadol.tenis topu gibi rakete çarpar çarpmaz fırlayıp olayın şokunu üzerimden atmaya çalışırken ikinci bir darbeyle sarsılıyorum.arabadan inen adamın suratımda patlayan tokadıyla.gecenin bir vakti ışığı açınca mutfakta amaçsızca kaçan hamamböceği gibi kaçıyorum oradan. olayın korkusuyla iki üç gün çıkamıyorum tabi dışarı, çıktığımda bizim mahallenin veletleri anlatıyor.meğer adam benden hemen önce çarptığı başka bir çocuğu hastaneye taşıyormuş, o da şokta.hiç bilmiyorum, belki de bir süre sonra umursamıyorum o çocuğun durumunu yaşıyor mu, öldü mü.
    hayatımda bugüne kadar gördüğüm ,bildiğim bütün yeşil açık kasalı anadollar benim için tehlike unsuru oldular. sanırım iki ya da üç tane görmüş olmam lazım ki bu olaydan bir hafta sonra tanıştığım ikincisi bisikletimle gezerken tekrar bana çarpıyor. bilinçaltımın kirişleri...
    ama çocuğuz işte, o büyünün etkisindeyiz.arılı balonların peşinden koşmaya devam ediyoruz.

mesaj gönder