1. tam ikimizin arasındaydı tüylü şey. hoşlanmadığımı bildiği halde sehpada gözüne kestirdiği gıda parçasına el uzatma cüretini gösterdi. başbaşayken sucuk bile pişse bir metre ötede sabırla beklerdi tüylü dostum ki bu cümleden sonra kendisinden hergele olarak bahsedeceğim. evde herşey kuralına işlerken ve bu hergele gıda ve beslenme konusunda sırasını beklerken her zaman olduğu üzere benim hatun geldi günlerden birgün. bu gelişlerinden önce kedime (hergele) frigola, bitter çikolata, patlamış mısır vb... veren sevgilim, haftalar boyunca yediklerine ortak etmişti. hülasa, saatler ilerledi, üçüncü biramı bitirdim. sehpada kayda değer hiçbir şey yoktu zannımca ama o galiba bir şeylere takmıştı ve benim çakır keyf olduğuma kanaat getirmiş olmalı ki sehpaya doğru adımını attı. ve benim tepkim gecikmedi tabiki, yüksek sesle uyarınca sanki kafasına vurulacak gibi gözlerini kısarak kafasını eğdi. ki hiç kafasına veya başka bir yerine şiddet uygulanmadı hergelenin. göz kısılmasına, kafasının eğilmesine içi eriyen sevgilim kucağına şevkatle aldı, sarmaladı onu. binbir izahat, ikna çabası, yerin dibine soktu beni hergele. şu an yanımda ve yalnızız; şevkatle! kucaklıyorum kendisini

mesaj gönder