1. okunduğu an -biraz paranoyakça da olsa- insanda olumsuz tepki uyandıran bir metin.

    bu olumsuz tepkiye de şaşırmamak da lazım. çünkü üzerinde bulunduğumuz coğrafya, kendisinin ve yakın bölgelerinin tarihi ile baskının ne demek olduğunu gösteren örneklerle dolu.

    burada rahatsızlık uyandıran boyutlara -sözcükler üzerinden- değinecek olursak:

    kolektif kelimesi: bu kelimenin zaman içinde yaşadığı ve toplumlar ile insanlara yaşattığı/yaşatıldığı kötü kullanımlar ve bir bilgi toplumunun asıl unsuru olan bireylerin üstünde baskı uygulama potansiyeli, en azından benim hatırımda...
    birileri ile aynı amaç doğrultusunda bir yerlere yazmak ve onların bilgilerinden fayda sağlarken; kendi bilgilerimi de karınca kararınca onlara katkı olarak sunmak bir şey....
    bundan dolayı örgütlü bir yapıya geçmek çok başka bir şey...

    neden kendimi hemen bir kolektifleşme halinde bulmak zorunda kalayım ki?

    ve kolektif kelimesinin bende uyandırdığı şahsi alerjinin yanında, sadece bir yerlere oy vermek sonucunda toplu irade oluşmasının kabulünü de mantıklı görmeyecek kadar çoğunlukçu demokrasi ile çoğulcu demokrasi tartışmasının içinde bulundum. -meslek gereği oldu bu ve bunu kendime özel bir üstünlük varsaymak için değil..sıkılmışlık halimi anlatmak için belirttim-

    kolektif ibaresi bireyin üstünde antidemokratik, özgürlük fikri dışında uygulanacak bir baskıya yol açacak bir kapı olarak da değerlendirilebilir... en azından birimiz öyle niteliyor.

    manifesto : "dün bir bugün iki" deyimine hak tanır şekilde, kısa süredir aranızdayım...ama tüm yapının da daha 1. senesi yeni doldu sanırım...kaldı ki burada yazan arkadaşların çoğu da benim gibi...yeni...

    yani manifesto gibi derinlikli bir metne sahip olabilmek için çok ama çok kısa bir süre bu 1 sene -hele ki 1 hafta-. onun yerine niyet beyanı ya da yol haritası vs diye isimlense idi bu kadar alerjik gelmezdi bana...

    manifestonun bağlayıcılığı da bir sorun:

    üstteki satırlarda üzerinden şöyle geçtiğim çoğunlukçuluk-çoğulculuk kavramı burada çok daha esaslı biçimde itiraz etmemi gerektiriyor... oylamada bir maddenin yazılış biçimine olumsuz oy veren vellakin oylama sonucu farklı çıkan birisi otomatik olarak "azınlık" haline indirgeniyor... bu azınlığın hakkı ne olacaktır? "ya sev ya terk et" mi?

    misal küfür...
    youreads'te çeşitli yerlerde kendini belli eden bu tartışmadan kendimi şimdilik uzak tutuyorum. lakin gözlemlerime göre; küfür nedir? argo nedir? daha buna karar verememiş taraflar var...

    biri küfürü tümden yasaklamaktan bahisle, argo dile yönelik kendi pozisyonunu netleştiremezken; diğeri argo dilin varlığından bahsederken küfür terimini kullanıyor...

    klasik bir körler-sağırlar diyalogsuzluğu var bu konuda...

    daha temel konudaki terimler bile netleşememişken; o hususta bir madde yazıp; sonra olumsuz dönüş alıp; revize edip; her birini oylatmak da...açıkçası gereksiz efor harcatır... (ah! evet arkadaşlar bu eforu gönüllülükle harcamışlar bu da doğru..ve sonsuz bir saygı ile teşekkürler onlara) lakin...o oy veren kişilerin neye niye oy verdiklerinden emin olunabileceğini -şu an için- sanmıyorum...

    hal bu iken; o maddede azınlıkta kalan kişi ne yapacak?

    bir şekilde baskı altında kalacak ve bu durum iradesinin tersine bir yapıdan kaynaklanacak..bu da memnuniyetsizlik yaratacak

    sadece bu örnekle de görüldüğü gibi kolektif manifesto tabirinin getirdiği yol, kullanıcı memnuniyetinin yok oluşuna gitmekte farkındaysanız... ve daha yeni buraya "mülteci-göçmen" akını yaşandı (biri de benim) ve bu yeni katılımcılar başka yerlerden tipik "memnuniyetsizlik" halleri yüzünden kopmuşlardı...

    kaldı ki yönetimin tavrını çözümleyemedim. (malum mekanda yeni olmanın verdiği acemilik)
    bu hareket onların onayında mı süre gidiyor; yoksa "kendiliğinden" mi başladı bilemiyorum... bu durumların her ikisi de birbirinden ayrı mecralar...ve her biri için ayrı yorumlama gerekiyor...

    ve daha maddelere bile girmiş değilim

    olumsuz geri bildirim yapıyor olmamın, zannetmeyin ki yaptığınız işi kötüleme amacı var... bunun da bir katkı olarak değerlendirilmesini arzu ederim.

    edit: kahrolası klavyemin sertliği yüzünden harfler eksik çıkıyor...farkedersem düzeltiyorum...
    uzun yazınca akılda var olan paragraflar metne geçmemiş de oluyormuş...ekledim..

mesaj gönder