• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.03)
fakat müzeyyen bu derin bir tutku - ilhami algör
"her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi. "herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "fakat müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. tırsmaya başlamıştım. haklı olabilirdi. "evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını dönüp gitti. hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... bülbülün çilesi, yazarın zulası... inceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... jak danyel isimli bir şişe, hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz.

ilhami algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı. fakat müzeyyen bu derin bir tutku, italyan yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp tophane'ye inen roman. avaramu!
(tanıtım bülteninden)
  1. çinli bir bilge "kıyılardan bahseden gemici, nerede karaya vuracağını bilmeli." demiş vaktiyle. nerede karaya vuracağını bil(e)meyen üfürük herifin teki olduğum için bu söz başucumdaki defterin ilk sayfasını süsler. arada bir don kişot kapağını kaldırır harflerin üzerinde parmaklarımı gezdiririm, belki bir gün hakikaten kafamın bir yerine hiç silinmemek üzere yazabilirim diye.

    ilhami bey de, nerede karaya vuracağını bilmeyen, rüzgarı kendinden menkul uçurtmanın tekini anlatıyor. kuledibini mesken tutmuş adam arada bir kadının tellerine takılıp "fakat müzeyyen bu derin bir tutku..." minvalinde muhtelif öyküler düzerken, kadın "tek taraflı ve sapıkça bir tutku..." diyerek adamımızı can evinden vuruyor. tutkunun çıt ettiği noktada, yıllar önce kağıttan bir kayıkla uzaklaşmış adamın kayığın burnunu geri çevirip müzeyyen'in kıyılarına yanaştığını, üfürük adamımızın da müzeyyen'den çok uzakta bir yerlerde bilmem kaçıncı kez karaya vurduğunu görüyoruz.

    geride yolun tam ortasında kalmış bir ip cambazı, her konuda dili dönen kapı kilitleri ve büyümeye giden çocuklar kalıyor.

mesaj gönder