pkk


  1. hakkında 5 ay önce, başka bir sözlükte şunları yazmıştım.

    "7 haziran seçimlerinden sonra beliren tabloya karşı, pkk ile hdp arasındaki açı farkı şuydu. hdp, "seni başkan yaptırmayacağız" çıkışı ile, barajı geçiyor, aslen barajı geçmekten de ziyade geniş kitlelerin oyunu alıyordu, uzun süreden sonra ilk defa türkiye solu, bileşik bir şekilde hdp -kürt hareketi- siyasetine onay veriyordu, destekliyordu. seçimlerden sonra, akp'nin tek başına iktidar olamaması, hdp siyasetinin akp karşıtı politika yapmasıyla, seçimden sonra bu alandan geri dönüş olamayacağının açığıydı.

    aslen, pkk'nın da işine gelen bir tablo bu. 7 haziran- 1 kasım dönemleri arasında, pkk'ya karşı " ego sorunu yaşıyorlar, hdp'nin güçlenmesini istemiyorlar" çıkışı gerçeği yansıtmıyordu. pkk'nın hdp'nin güçlenmesinden rahatsız olması olasıdır ancak, daha vahim olanı, hdp'nin türkiye içi siyaset arenasına katılmak noktasına gelmesiydi. bakın, bu nokta çok önemliydi. hdp'nin türkiye siyasetine katılması, geniş kürt kitlesinin türkiye içi dinamiklerle buluşması anlamına geliyordu. pkk için tehlikeli bulunan nokta buydu ve haklılardı da. neden haklılar?

    şöyle, pkk bir ulusal hareket, çıkışı, mücadelesi, savaşma biçimi vs... tüm olarak politikası budur ve ayrı bir "ulusal" hipotezin, başka bir ulusal hipotez içinde, yer alması, burada bir dinamik haline gelmesi, ulusal siyaseti çözer. işte tam da bu noktada, pkk, bana göre, öcalan ve demirtaş figürlerine itiraz edip, kürt ulusal çizgisini güçlendirmek istedi ve ben buradayım dedi. hdp'nin, bunu görmemiş olması ve buna karşı bir önlem almamış olması ise, tam anlamıyla bize şu 5 ayı yaşattı. bu süreçte, öcalan konuşturulmadı, akp tarafından bilinçli olarak zira, öcalan politik olarak müdahale etmesi, kandil'i çok zor durumda bırakabilirdi.

    özetle, pkk-akp-mhp kazandı, hdp, chp, türkiye solu kaybetti. seçim tablosu bunu gösteriyor, hdp ve chp siyasetinin, elinde silah tutan güçlere karşı politika örmesi çok ama çok zor. zaten, hdp ile pkk arasında, bir çatlaklık oluşmasını beklemek, fazla iyimserlik ile birlikte saflık olduğunu da eklemek gerekiyor.

    şimdi ne olur,

    pkk istediğini aldı ve türkiye siyasetini, hdp ile oluşan sıkışıklıktan çıkarıp, pkk ile olan sıkışıklık noktasına getirdi. bundan sonra anahtar sözcük hdp değil, pkk olacak. o halde, erdoğan'ın istediği başkanlık, kürtlere özerlik verilmesi kaydıyla, hdp baskı altına alınacak. bu türkiye içi siyaset, rojava meselesiyle de bu siyaset desteklenecek. rojova artık, sevgili davutoğlu'nun müthiş stratejileriyle, birçok bölgesel ve uluslarası gücün, politik alanına girmiş durumda. bu nedenle davutoğlu, "pyd fırat'ın kuzeyine geçemez, izin vermeyiz" diyor. gerçekten türkiye'nin izin vermeyecek gücü var mı? işte, tam da bu nedenle, pkk, türkiye'yi erdoğan'a emanet etmiş durumda. zira ancak erdoğan böyle bir durumda, ciddi hatalar yapacak durumda. daha önce yazdığım entry'de de söylediğim gibi, savaşma durumunda türkiye hatalara zorlanacak -ki 5 ayda çok ciddi hatalar yapıldı- anlaşma durumunda ise, özerlik koz olarak masada kalacak."

mesaj gönder