• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.13)
zorba - nikos kazancakis
zorba, yunanlı ünlü yazar nikos kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi. nikos kazancakis, çağdaş yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. zorba aracılığıyla kazancakis özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. bu bağlamda ele alınınca, bu roman, zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir...

(idefix)
  1. albert camus'nün "nobel, benden çok onun hakkıydı."dediği nikos kazancakis'in 1946 yılında yayımlanan "kabuklarını kır, hayata karşı dik dur, çekinme, harekete geç" temalı romanı. aleksi zorba'nin deli doluluğuna, enerjisine karşılık pasif kalıp dingin yaşayan baş karakterin zorba ile fikir alışverişleri dikkat çeken kısımlardır. modern hayat iğnelemesi tadı da hafiften alınabilir.

    !---- spoiler ----!

    "gerçek mutluluk budur: hiçbir yükselme tutkun olmadan bütün o tutkulu olduğun yüksekliklere erişmişsin gibi köpekçesine çalışmak. insanlardan uzak yaşayıp onları sevmek ve onlara gereksinme duymamak."

    "dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma! tanrı, baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir!"

    "ne makine su insan be, içine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun, iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor. imalathane! sanırım beynimizde konuşan bir sinema var."

    "zavallı insan, ruhunun çevresine, yüksek aşılmaz bir çıt örmüş, içinde günübirlik vücut ve ruh hayatcıgına düzen ve güvenlik sağlamaya çalıştığı küçük bir harman yapmıştır. bu harmanın içinde her şey çizilmiş yolları, kutsal göreneği izlemeli; basit, kolay anlaşılır yasalara uymalıdır. böylece, ne olabileceğini ve nasıl davranmamız gerektiğini belirli bir güvenle önceden görmeyi isteriz. korku istilalarının hükmü altındaki bu esrarengiz harmanın içinde, küçük, kırkayaklı kesinlikler hüküm sürer. herkesin ve her şeyin binlerce yıldan beri kovmak için örgütlendiği utanç verici, öldüren düşman aynıdır: büyük keskinlik. bu büyük keskinlik de, şimdi çiti aşmış, benim üzerime saldırmıştı."

    "hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm."

    !---- spoiler ----!

mesaj gönder