1. türkiye tarihi referandumlarına gözatarsak gelecek için ipuçları verebilir:
    bugüne kadar;

    -1961 türkiye anayasa referandumu (%61.7 evet)
    dp iktidarı'na son veren anayasa referandumu'dur.

    -1982 türkiye anayasa referandumu (%91.4 evet)
    (bkz: kenan evren)

    -1987 türkiye anayasa değişikliği referandumu (%50.16 evet)
    12 eylül 1980 darbesi ile getirilen siyasi yasakları kaldıran anayasa referandumu'dur.

    -1988 türkiye anayasa değişikliği referandumu (%65 hayır)
    hayır çıkan ilk referandum olma özelliği taşır. yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması sorulmuş halk hayır cevabını vermiştir.

    -2007 türkiye anayasa değişikliği referandumu (%68 evet)
    yakın zaman canlı tanık olduğumuz referandum; bugünki hükümet ile ilintili olması nedeniyle ve o dönem oy veren büyük bir kesim bugün de oy vermesi bu referandum'u önemli kılıyor.
    -milletvekili seçimleri 5 yıldan 4 yıla inmesi
    -cumhurbaşkanını halkın seçmesi sorulmuş o dönem risk alan akp başarılı olmuş %68 evet oyu çıkmıştır.

    -2010 türkiye anayasa değişikliği referandumu(%57.88 evet)
    (bkz: yetmez ama evet) referandumu
    bu referandum çok daha önemli sonuçlar doğurmuş askeri vesayet sona erdi sesleri adı altında ülke diğer bir kaç referandumda olduğu gibi keskin bir şekilde ortadan iki'ye bölünmüştür.

    gelelim sadede; nisan tarihi yine ülkenin geleceği için önemli dönemeçlerden birisi, geçmişte kaderini çizen halkımız yine kaderini çizecek, bizler de ufak safsataları dert etmemeyi öğrenip karışıcaz kalabalıklara. 7 milyar yıllık evrende saliselik hayatlarımızla saniyelik düzenlerde yaşayacağız.
  2. iki gündür korkut boratav yazısı üzerinden yazarlarımızın yorumlarını beğeniyle okuyorum. korkut boratav ismini yeni duymuş biriyim ve gördüğüm kadarıyla korkut hoca kendi çerçevesinden fikirlerini dile getirmiş. bir tespit yapmış, propaganda yaptığını düşünmüyorum ve yazının sonunu okuyucuya bırakmış.
    aslında okuyucunun duymak istediğini vermemiş. okuyucu referandum üzerine bir köşe yazısı okuyorsa şunu duymak isteyebilir:
    birincisi seçim öncesinde yapılan bir tahmin ve bu tahminin dayanakları olabilir.
    ikincisi ise hayır cephesinden birisi için seçim sonucunda hayır çıkabilmesi için neler yapılmalı konusunda görüş olabilir. şahsen ben okuduğumda ufkumun açılabilmesi için bunları duyunca şaşırabiliyorum.

    referanduma dönecek olursak seçimde evet cephesi çok şanslı çünkü bir sınav vermiyor gibi görünüyor. hükümet bugüne kadar iki adım atar ses çıkaran olursa bir adım geri atar, ses çıkaran olmazsa adımlarına devam eder politikalarla bugünlere geldi ve 15 yılını doldurabildi. bu referandum sonucunda hayır çıkarsa hükümet kaldığı yerden devam edecek. seçimde yenilmiş hissiyatı yaşamayacak ve sandığın mesajını aldım diyerek kaldığı yerden devam edebildiği gibi önümüzdeki günlerde yaşanacak olası krizlerin sorumlularını hayır oyu verenlere yıkacak.

    geçtiğimiz 15 yıl içinde hükümetin iktidarda kalabilmesini ise ben şuna yoruyorum. öncelikle çok sabırlı hareket ediyor. örneğin atatürk devrimlerini bir gecede yerine getirirken mevcut hükümet daha yavaştan alıyor ve ülke yaşadığı değişimden anlık etkilenmiyor. oysa son 10 yıla bakıldığında değişim inanılmaz boyutlarda. misal beni en çok şaşırtan hükümet hamlesi para'dan 6 sıfır atılmasıdır. ben aslında her sene bir tane sıfır atılmasını beklerdim. işin ironi kısmı bir tarafa bu hükümet ittihat ve terakki'den bu yana da en iyi şekilde örgütlenebilmiş gözüküyor. hal böyle olunca hem yönetmeye talip (muhalefet ise muhalif kalmaya talip) sonucu belli olan seçimlere giderek oylarımızı kullanıyoruz. referandumda ise durum biraz farklı köprüden önceki çıkış gibi. ben net bir şekilde hayır oylarının önde olduğunu düşünüyorum ancak ankara belediye seçimleri gibi işin içine bilgisayar başında bir şaibe olur mu düşünceleri malesef oluşabiliyor.
    diğer taraftan bir belirleyici unsur da kürtlerin evet oyu vereceğini düşünüyorum. (hdp'nin hayır sesleri de cılız kalıyor.)

    konuyu toparlayacak olursak iktidar'ın b planları olan bir seçim'den geçeceğiz. % 40 bandında seçmeni olan bir partinin % 50 üzerinde cumhuriyet değerleri ile ters düşen bir seçimden zaferle çıkabileceğini inanmıyorum ancak ikinci, üçüncü seçimlerin bizi beklediğini söyleyebiliriz. bu gibi referandumların başarılı olması ise % 51 % 53 gibi kazanımlarla gerçekleşmez, % 75 gibi bir sonuç çıkmazsa toplum gerilir ve ülke geleceği için kötü sonuçlar doğurabilir.