1. insanlık düşmanı kanıbozukların gerçekleştridiği patlamadır. aşağıdaki linkte patlamadan sonra polisin dışarıya çıkmayın demesine rağmen yaralıların haykırışlarına dayanamayıp çıkan, anladığım kadarıyla oradaki kafede çalışan bir abimiin sözleri bulunmaktadır izleyin, bu güzel abimizin dediği gibi böyle şerefsizlik olmaz.

    http://webtv.hurriyet.com.tr/haber/patlama-anini-gozyaslariyla-anlatti_128843
    lvssr
  2. oysa ki hiçbir ideoloji, hiçbir toprak parçası ve hiçbir iktidar, insan hayatından daha önemli olmamalıydı. bir insanın ölümü, savaş esnasında dahi olsa, haklı bir sebebe dayanamamalıydı. hiçbir intikam, başkasının ölümünün sebebi olmamalıydı. bunca yıldır savaşarak hiç yol alamadık. sadece insanlar öldü! o kadar. ilk zamanlar umutluydum çünkü savaşarak bir şeylerin değişmeyeceğinin farkına varıldığını sandım ama yanılmışım. hala daha ne bizi yönetenler ne de terör estirenler bunun farkında değiller.
  3. gözümüzün önünde olmuştur. engellememişizdir. 13 mart 2016 ankara patlaması nı yaşamış biri olarak sessiz kaldığım, korktuğum, evden dışarı çıkmadığım, tepki göstermediğim için faillerinden biri benim-dir. ve geri dönülmez bir yola girdiğimizin kanıtıdır." ülkeden kaçabiliyorken kaçıp hayatta kalmak mı yoksa kalıp belirsizlik içinde yaşamak mı" . karar verme sınırını adım adım geçmekteyiz. bizi korkutan, sokakları boş bırakmamızı sağlayan, gülüşlerimizi yarım bırakan, her an sevdiğimiz insanları son defa görecekmişiz korkusuyla yaşatan bu distopik ülkeden gitmek için son şansımız olabilir. hiç güvende değiliz
  4. mecazi değil, gerçekten patlama sesiyle uyandım bugün... günlük hayata devam edelim deyip, 150 korumayla gezenin de, terörist diyemeyip gerilla diyenin de allah belasını versin.
  5. sokaklara çıkın...
    eğlenmek için!
    tepki için!
    yürümek için...
    10 yıl sonra 20 yıl sonra size patlama olduğunda ne yaptınız dediklerinde, herkese inat, sokaklara çıktım diyebilin...
  6. artık şaşıramadığımız olaylardan bir tanesi daha.ülkede bir istikrar olduğu söyleniyodu.evet ölüm istikrarı var bu bir gerçek.artık trafik kazası gibi bir şeye dönüşmesi ihtimali korkutucu.
  7. hadi bizler uyarıyla taksim'e gitmedik, oradaki esnaf ne yapsın? illa ki işini bırakıp her olayda kaçıp gidemeyecek kadar paraya ihtiyacı olanlar vardır aralarında... yazık. bu ülkeden bi' cacık olmaz.
  8. "bu ülke bizim değil, bu ülke bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi..." - tezer özlü
  9. sağlık bakanına göre, ölenlerin arasında yabancıların da olduğunu öğrendiğim saldırı.
    sayın bakan şöyle dedi ; " ölen yabancı da olsa insandır" çok ağır bir söz bu. helal oyların sahipleri bunu anlayamaz ama insanları ırkları üzerinden aşağılamak nasıl bir beyinin eseri algılayamıyorum. adam ülkede bombalar patlarken senin ulkene gelmiş, belki ailesi ve arkadaşları sakın gitme dediler, onlar da dinlemeyip geldiler, zannettiler ki gittikleri ülkede aklı başında, gerekli tedbirleri alabilecek kapasitede insanlar var.
    ama maalesef ülkemize, her şeye rağmen, ziyarete geldiler ve zarar gorduler. sen çık utanmadan, arlanmadan onlar için bu iğrenç lafları soyle. vallahi denilecek laf kalmadı.
  10. son bir haftadır seksen döneminde "siyasi sebeplerden" okuyamayanları daha iyi anlıyorum. her gün en yoğun saatlerde kurtuluş'tan beytepe'ye gidiyorum. sabah en yoğun, akşam en yoğun saatler. kızılay'da ankaray'dan inip çayyolu metrosuna binerken en az on dakika geçiriyorum. insanlar hep tedirgin, herkes sessiz, yanındakiyle bile konuşmuyorlar. sanki ölmemek için kendilerini evrene unutturmak istiyorlar. şimdi daha iyi anlıyorum. ben de sessizleştim. dans ederek gider gelirdim ben okula. biraz sonra sevdiğim insanı almaya gidicem, sıhhiye'de insin kızılay'a uğramasın diye karar aldık. insanız biz ya, özgür olmadığımızı biliyorduk ama yaşadığın şehirde istediğin yere gidememek?

    üç gün kampüste kaldım gidip-gelmemek için, yolum başkentin en işlek en canlı -bir zamanlar- yerine düşmesin diye(!) toplum olarak öyle bir psikoloji içine girdik ki kızılay bomboş, tunalı ve bahçelievler'e gitmedim ama tahminimce oralar da pek kalabalık değildir. öldürüyorlar lan bizi, ölüyoruz sapır sapır. bugün okulu bırakıp yurtdışına yerleşmeyi düşündük. bak erasmus'u bile istemeyen insan okulu bırakıp gitmek istiyor buradan. bizi bu hale getirdiniz. şu sevmediğiniz entelektüel tabaka ve entelektüel olmak için didinen genç tabaka bu ülkeden kaçmaya çalışıyor. eserinizle gurur duyun!

    annem arıyor "aman oğlum gitme kızılay'a falan" diyor. diyemiyorum ki anne evim kızılay'a bacaklarımla on dakika seviyorum orayı, başta diyordum ama artık haklı. her yer simsiyah ve tutunacak hiçbir dalımız kalmadı. bari birbirimize sahip çıkalım. ölüyoruz lan, alın vatanınızı başınıza çalın. alın toprağınızı götünüze sokun. tezer özlü'yü hatırlıyorum hiç bu kadar dokunmamıştı diyorum, "burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi." alın hepsi sizin olsun. yeter ki bizi rahat bırakın, yeter ki yürüyebilelim sokaklarda. yeter ki kahkaha atacağımızda utanmayalım kendimizden, insanlığımızdan. istemiyorum toprağınızı da devletinizi de. hepsi sizin olsun.