• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.33)
aşka ve kadınlara dair aşkın metafiziği - arthur schopenhauer
bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. erkek akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise henüz on sekiz yaşlarında; fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir.bu sebepten ötürüdür ki kadınlar bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar,çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler, gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli işlere karşı önemsiz şeyleri tercih ederler... eski zamanlarda almanların yaptığı, güç ve nazik meselelerde kadınlara danışmak hiçbir surette hafife alınacak bir mevzu değildir; çünkü onların meseleleri kavrayış ve değerlendiriliş şekli bizimkinden oldukça farklıdır. -a.schopenhauer-(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. aynı mantıkla yola çıkarsak, insanlar karınlarını doyurmak için yemek yerler. o halde "köfte yemeye gerek yok bulgur yiyelim"e kadar gider. bu kitabı okuyup da zaten genetik eksikliklerimi tamamlayacak nitelikte insan üretmek için aşık rolü yapıyormuşum yahu iyisi mi hiç aşkın peşinden koşmayayım, dölleye dölleye afrikaya kadar gideyim demek için 140 altı iq gerebilir.

    bu fikre ancak" insanın tek temel güdüsü üremektir" düşüncesi ile ulaşılabilir. fakat gel gör ki insan sadece soyunu devam ettirmek amacıyla yaşayan bir varlık değildir. üreme güdüsünden önce hayatta kalma güdüsü gelir. ayrıca cinsel dürtülerin insanın iktidar kaygılarıyla da ilişkisi vardır. varlığının nihai sonucunu ve devamını bir çocuğa bağlayan insan ancak kendini gerçekleştirme aşamasında tıkanmış insandır. kendini evrenin bir parçası olarak değil evrenin hizmetkarı olarak gören köle ruhlu bir insan olma ihtimali de yüksektir. bunun da varlığını bir tanrıya adamaktan bir farkı yoktur.

    ki zaten tasavvufta da kadına aşk küçümsenir ilahi aşk abartılır. ilahi aşkı abartmakla, efendim genetik misyonumuzu tamamlamak için aşık oluyoruz demek arasında fark göremiyorum.

    son olarak abdülkadir geylani dağda öküz otlatırken öküz dile gelir ve sorar;

    -ey abdulkadir sen bunun için mi yaratıldın?

    ^:seks bulgursa aşk köftedir^
    abi