1. adam işlediği cinayetlere ünlü oldu bir anda. adına programlar yapıldı, yetmedi seri katil olarak lanse ediliyor ki bence değil. seri katil hikayelerine az buçuk meraklı biri olarak bu adamın bir seri katil olmadığını söylemek zor da değil. baktığınız zaman kişilik bozukluğunun yanı sıra, duyduğu kıskançlık ve hırs ya da parasızlık yüzünden işlemiş cinayetlerini. yani ortada bir usul, belli bir yöntem veya tarz yok. bilinen tek şey de çok zeki olması.

    çocukluğuna inelim hikayesine gidersek kim bilir ne yaşadı ya da yaşamı onu gerektirdi, bilemiyoruz. asker çocuğu olması belli bazı disiplin ve zorlamaların da içinde olduğunu anlamamıza sebep oluyor.

    seri katil adıyla belkide ilk defa anılan ted bundy gibi bir yüze sahip olması, sürekli vurgu yapılan zekası bugüne kadar kaçmasına yardımcı olmuş belli. bundan sonrası için de gözü açık olmak gerek belki de. şu şartlarda daha ne kadar kaçabilir acaba diye düşünmeden edemiyorum.

    o değil de; türkiye' de seri katil var bmı yok mu, nedir, ne değildir diye araştırdığım zamanlarda adamla resmen komşuymuşuz.
  2. sonunda yakalandı da derin nefes aldık, demek istiyorum ama gelecek günler neleri gösterir bilinmez. ilk dikkatimi çeken çok zayıflamış olması. donuk bakışları ise korkutucuydu gerçekten. öldürdüğü tarih öğretmeni iki çocuk annesi kadını, o' nun gerçek ismini öğrenip kendini ifşa etmesinden korktuğu için cinayeti işlediğini de itiraf etmiş.

    çok ilginçtir ki yani belki de değildir ben kafayı da sıyırmış olabilirim, bir polis memuru adamla gayet rahat öz çekim yapmış. hadi adamı sosyopat olarak gördüğümüz söyledik, davranışları buna yorduk. o kılıkta bir adamın da pişmanlık duygusu içinde olması beklenmez de polis memurunda ki rahatlık nereden geliyor bilemedim.

    bir diğer dikkatimi çeken ise, filiz' in eşyalarının sergilediği masada lolipop mu vardı, o da ne? her şeyi zekasına yoruyorlar ama bence çocukluğuna kadar bir insinler.