• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.59)
babalar ve oğullar - ivan turgenyev
klasik rus edebiyatının unutulmaz yazarı turgenyev, çağdaşlarından bütünüyle farklı bir yol izlemiş, yaşadığı dönemde avrupa'da yazılan romanlara ve avrupa kültürüne daha yakın bir tavır sergilemişti. turgenyev'in başyapıtı olarak tanımlanan babalar ve oğullar, bu etkinin izlerini taşır. romanın öne çıkan karakteri bazarov, arkadaşı arkadiy'e ve onun modern değerlerle yaşamayı seçen babasıyla amcasına öyle sinir bozucu bir biçimde karşı çıkar ki, sergilediği nihilizm bazarov'un müthiş zekâsıyla birleşince genç bozguncunun saldırılara uğraması kaçınılmaz olur. tıpkı romanın yayımlanmasından sonra yoğun saldırıya uğrayan turgenyev gibi. ivan turgenyev, babalar ve oğullar'ın yayımlanmasından sonra ülkesini terk etmek zorunda kalmış, yaşamını avrupa'da sürdürmüştü. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. özgün rusça adı, babalar ve çocuklar olan, ivan tugenyev"in fransız ruhu kapmış, rus romanı.

    ailelerin hiç büyümeyecek olan çocukları ile, yaşlılar arasındaki çatışmaya ışık tutar tugenyev. gençleri bir devrimci gibi fakat devrimin illüzyonundan bir hayli uzak silahla donatır: nihilizm. babaların ise silahı dönemin rusyasında gençler tarafından alaya alınan, artık pek bir değeri, itibarı kalmamış eskil konservativ değerler ve inançlar, bir diğer anlamla tekdüze yaşamdan ibarettir.

    roman bir çok kritik tarafından da belirtildiği gibi kuşak çatışması olmasından ziyade, bilim ile inancın kavgasına da dönüşür. avrupa"da tıp eğitimi, aşırı liberal görüşün getirisi olan karşı çıkma, avrupa"nın (özellikle ortaçağda bayağı bir hırpalanmış avrupa"nın) düşünen insan modelini yansıtan, genç yevgeniy bazarov, o dönem avrupa"da büyük çalkantı yaratan bir ideolojinin (aslında nihilizm bir ideoloji değildir; zira ideolojiyi bile anlamsız ve asılsız görecek seviyede bir hayat görüşüdür; ancak kafaların karışmaması için ona şimdilik ideoloji diyelim) büyüsündedir.
    bunun büyü olması gerçeğini, bazarovun aşık olduğu anda hissettikleriyle anlarız. yaşamın kocaman bir hiçlikten, aşıkın gereksizliği ve ziyade, bireyi güçsüzleştirmesinden, inançların korkakça birer tutunma araçlarından ibaret olduğuna inanması (ironi: aslında görüş itibariyle bunlara bile inanmaması yönündedir) ve her tartışmaya girdikçe öfkelenmesinin, bir kadın karşısında yelkenleri indirmesinin neticesi, onu nihilizmin büyüsüne kapılmış bir genç olarak hatırlatır.

    yevgeniy bazarovu tanıdığımda on yeddi yaşındaydım. kahramanımdı bir zamanlar ve şimdi görüş olarak tam onun radikalliğinde olmasa bile, hala roman tarihinde en çok sevdiğim personajdır kendisi.

    bir hiç yoluna ölüme giderken (absürt bir hastalıkla) aslında bir galip olduğunu biliyordu: rusya onunla nihilistik bir döneme kapılarını açmıştı.