bilgi, büyümektir. bazen küçücük bir bilgiyi anımsar ve kendi hayatınızı kurtarırsınız.

şakağınıza bir namlu dayalı ise, ve sizden tek bir şeyi söylemeniz bekleniyorsa, burada bilgi hayatınızı kurtarır. vahşi doğada mahsur kalırsanız ateş yakmayı bilerek hayatta kalırsınız. avlanmayı bilirseniz varlığınızı korursunuz.

bilgi hayattır. aslında her birimiz 'bildiğimiz' kadar varızdır, konuştuğumuz kadar değil.
ve en çok 'bilgisizler' konuşurlar. bu yüzden "cahil ile konuşurken söylenen her söz, ateşe atılan odun gibidir" denmiştir.

bilgiyi lineer veya diferansiyel konuları, yabancı dil bilgileri, akışkan mekaniği gibi düşünmemek gerekir. hayata dair bilgilerin yelpazesi cihanlar kadar geniştir.
konuşmayı bilirseniz etkilersiniz. anlamayı bilirseniz sevilirsiniz. sevmeyi bilirseniz mutlu olursunuz. umut etmeyi bilirseniz güçsüz düşmezsiniz. yemek pişirmeyi bilirseniz parmaklarınızı bile yalarsınız, parmak yalatırsınız.

ve klişe olabilir ancak kendinizi bilirseniz henüz yaş ve her yöne eğilebilen desteksiz bir fidan değil, kökleri toprakla kucaklaşmış, gövdesi dağ gibi kudretli ve şefkatli kolları güneşe uzanan asırlık çınar ağaçları gibi yaşayabilirsiniz.