1. "yarım doktor candan, yarım imam dinden eder" demiş atalarımız.

    teoriye göre iletişim kurduğumuz tüm insanların bir frekansı vardır.frekans değerini bireyin aldığı eğitim ve kişisel gelişim çabaları belirler.kısaca birey ne kadar bilgi sahibi ise frekansı o kadar yüksektir.

    yüksek frekansa sahip bireyler daha düşük frekansa sahip bireyleri tanımlayabilirler.çünkü o bireyin frekansında daha önce bulunmuşlardır.düşük frekansa sahip bireyler ise yüksek frekansa sahip bireyleri çoğu zaman tanımlayamaz,algılayamazlar.çünkü henüz yüksek frekans değerine ulaşamamışlardır.

    sıfır noktası diye tabir ettiğim olay ise bireyin frekansının düşük olduğunu anladığı noktadır ve kişiye göre değişiklik gösterir. sıfır noktasını geçen birey yüksek frekansı anlamadığını anlayarak kendini geliştirmeye başlar.ve daha önceki frekansında farklı olarak günlük yaşantısında inanılmaz değişiklikler gösterir.

    öncelikle yüksek frekanslı insanların karşısında eskiden olduğu gibi ukala ukala konuşmaz, kendine olan sarsılmaz güveni yerle bir olur,öğrendikçe aslında hiç bir şey bilmediğin farkına varması frekansını yükseltmesine yardımcı olur.

    aslında atasözleri ve deyimlerde bir nevi solucan delikleridir (hiper uzay) .frekansı yetersiz bireyleri bir anda inanılmaz boyutlara ve frekanslara taşımayı hedef edinmişlerdir.

    "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir"

    (bkz: dunning-kruger etkisi)
  2. tehlikeli olan fikir sahibi olmak değildir bana göre. insanların bilsin bilmesin fark etmez çeşitli konularda fikirleri olsun tabi, fikirsiz gezen insan yeni şeyler öğrenmekte sorun yaşayabilir.

    konfüçyüs'ün bahsettiği şey yeterince bilmediğimiz konulardaki fikirlerimizde ısrar etmemizin tehlikesidir. insanların bilgileri çoğalmaya, fikirleri gelişmeye açık olmalıdır. fikirlerin subjektif olması tehlikelidir, çünkü bir beğeni unsuru değildir düşüncelerimiz.

    domates çorbasına kaşar rendelemenin güzel olduğunu düşünebilir ve bu bize ek bilgi gerektirmez. bu beğeni unsurudur, öyleyse öyledir, sana göredir bana göredir. ama domates çorbasının kırmızı biberden yapıldığı iddiası varsa bu kanıtlanmalıdır. bilgi eksikliği ile oluşmuş bu fikirde ısrar etmek tehlikelidir. sizi dövebilirler. bu çorbanın biberden mi yoksa domatesten mi yapıldığını araştırıp öğrenmek lazım. bu arada domates pahalı olduğu zamanlarda kırmızı biberden yapılıyor da olabilir.
    abi
  3. sahip olduğu bilgiyi yeterli görmesinden de kaynaklanan tehlikedir.