• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.77)
birdman - alejandro gonzalez inarritu
bir dönemin 'birdman' adlı süper kahraman filmleri serisiyle ünlenen oyuncusu riggan, broadway'de kendi yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir oyunun son hazırlıklarını yapmaktadır. ancak provalar esnasında oyunculardan biri beklenmedik bir biçimde yaralanır ve yerinin acil olarak doldurulması gerekir. lesley ve onun en yakın arkadaşı olan jake'in önerisiyle bir zamanların gözde yıldızı olan mike shiner ile anlaşılır. riggan sahneye çıkma hazırlıkları yaparken en başta mike shiner ardından ise oyuncu olan sevgilisi laura, kişisel asistanlığını yürüten kızı sam ve mükemmeliyetçi eski karısı sylvia baş etmek durumunda kalır. riggan kendine yeniden prestij kazandırmasını beklediği bu oyunu, beklentilerin aksine olumlu tepkiler kazanması için elinden geleni yapacaktır.


  1. son zamanlarda izlediğim en kaliteli yapımlardan biri, aldığı oscarları dibine kadar hak ediyor. edward norton ın oyunculuğuna denecek yok zaten -burdan sonrası spoiler içerir, !---- spoiler ----!

    beni asıl hayran bırakan michael keaton oldu. arkadaş bir insan kötü oyuncuyu bu kadar güzel oynayabilir mi şaştım kaldım doğrusu. mike ile kavga ettikleri sahnede buram buram almıştım yalanın kokusunu, riggan cidden kötü bir oyuncuydu, güzel replikleri çalmak olsun, ben farklıyım havaları falan çok itici, hollywood şaklabanı işte kendini ispatlama çabaları falan. ama filmin son sahnesi beni inandırdı riggan thomson ın ne kadar muhteşem bir oyuncu olduğuna. o silah sahnede patladıktan sonra 'nolur uyan lan bu film böyle bitemez, bitmemeli kalk yoksa geliyorum oraya' diye milyonlarca kez içimden geçirdim. hastane sahnesindeki yüzündeki sargıyı birdman maskesine benzetmeleri, ve o alçıyı çıkarıp atması tek kelimeyle tüylerim diken diken oldu. en son uçarak sahneden kaybolması ayakta alkışlattı beni. verilmek istenen mesaj en fazla bu kadar iyi verilebilinirdi. ayrıca sam in olduğu sahnelerdeki yakın çekimler , amman tanrım didirtti.

    !---- spoiler ----!
    'bizimlasın' listeme ekledim gitti.
    r2-d2
  2. edward nortonun " kalkmayacak diye korkuyorum" demesiyle yarmış filmdir.
  3. bazı sinemalarda kendine hiç yer bulamadı. izleyici ilgi göstermez ön yargısı ile semtimize hiç uğramadı.
    neyse bir şekilde izledik. zaten edward norton varsa mutlaka görülmelidir, diye düşünürüm.
    üzerinde düşünülesi bir film. ben beğendim ve sıkılmadım.
    ağır ve sıkıcı olduğunu düşünenler olabilir belki filmin replikleri üzerine kafa yormayı sevmiyor da olabilir bu insanlar. belki sadece olay odaklı izleyicidirler. diyeceğim şu ki, düşündüren bölümleri var ve izlemeye değer.
    en sevdiğim bölüm ise birdman'in kızına
    sen doğarken video çekeceğime o anı yaşasaydım diye sürdürdüğü sözler, gerçekten bir kenara yazılıp ders alınacak cinstendi.
    norton derseniz? ada'm da nasıl bir genetik yapı varsa; hiç yaşlanmıyor. :)
  4. bir durum filmi.
    hikayesinden çok fotoğrafladığı hayatlar önemli.en azından yönetmenin amacının bir mesaj vermek ya da bir senaryo anlatmak yerine sahne arkasını resmetmek olduğu kanaatindeyim.
    herkesin beğeneceği bir film değil, evet.ama ben sevdim.
    ha bir de filmin çekilme tekniği efsaneydi bence, filme akıcılık kattığını düşünüyrm..
  5. aldığı ödülleri duyunca dün izledim daha önce ilgimi çekmemişti. sanatsal olarak değerlendirme yapacak kudretim yok ama çok beğenilecek bir film değil. bir sahnesinde güzel bir cümle geçti onu paylaşmak isterim.
    !---- spoiler ----!

    “tıpkı bir adamın asker olamayınca muhbir olması gibi bir insan sanatçı olamazsa eleştirmen olur”

    !---- spoiler ----!
    (bkz: gustave flaubert)
    kgn
  6. orson welles'in citizen kane filminde kullandığı invisible cut tekniğini gayet başarılı uygulayan film. öncelikle %90'ı bir tiyatro binası içinde geçen bir filmi izleyiciye bu kadar sıkıcı olmayan bir dille aktarması benim için en büyük başarılarından birisidir.
    kimbo
  7. çok zekice kurgulanıp her sahnesine ayrı bir özen gösterilmiş filmdir.. ana karakterin tüm özellikleri bilinçaltı ve egosu da olmak üzere seyirciye tamamiyle aktarılmış. görsel efektler olağanüstü ki bu filmde görsel efekt beklemezsiniz.. belli ki çoğu sahne arka arkaya kesilmeden çekilmiş , bariz belli bunu küçük yaştaki çocukta anlayabilir , gerçekten harika bir oyunculuk var ortada.. yönetmen ise sonunu ahmet haşim'in şiirleri gibi okuyucuya (izleyiciye) bırakmış..

    !---- spoiler ----!

    uçar mı ? düşer mi ? kız deli mi ? kız doğru mu görüyor?

    !---- spoiler ----!

    sindirmek ve tam olarak anlamak için 2 kere izlemek gerek sanırım.. muhteşem az kalır.
  8. kesinlikle şahane filmdir. öncelik olarak eleştirdiği konu her zaman aklımda olan bir konuydu. yani param olsa ben çekerdim diyebileceğim gibiydi. tabi bu kadar ustalıkla olmazdı. sinematografisinden oyunculuklara kadar, senaryoya kadar her yönüyle harika bir film.

    innaritu'nun da 21 gram ile birlikte en iyi filmi zannımca.
  9. mükemmel film. çekimler harika o kesilmeyen kamera akışları, oyunculuklar ortalamanın çok çok üzerinde -edward norton tabiki yine yapmış yapacağını-, senaryosu özgün şaşırtmak gibi bir derdi yok heyecan olsun derdi yok zorlama değil sanki gerçek hayattan bir kesit izliyoruz. buna rağmen heyecanlı ve sonu çok hoş. üstelik son yıllarda michael'ın broadway sokaklarında havlu ile dolaştığı sahne kadar iyi bir "one shot" sahne izlemedim. (bir de ona benzer true detective'de vardı hakkını yemeyeyim o da çok güzeldi.) kısacası her yönüyle mükemmel olan film. beğenmeyenler nacizane tavsiyem şudur; hani bazı filmler vardır izledikçe güzelleşir o yüzden bu filmi de bir kaç kere daha beğenene kadar önyargı olmadan izleyin. beni üzüyor bu filmin beğenilmemesi yahu.
  10. filmi sevdim. popüler kültüre, hızlı tüketime karşı yapılan, ayarında, kaliteli ve ince eleştirileri barındıran filmler her zaman çıkmıyor karşımıza. erdward norton kalitesini konuşturmuş ve izlerken keşke filmde daha sık görseydik demeden geçemedim. emma stone'un oyunculuğu her zamanki gibi iyiydi. ama oynadığı roller hep "sorunlu ergen kız" ya da "sorunlu genç kız" mı oluyor yoksa bana mı öyle geliyor? tamam yaşı, görünüşü bu tarz roller için uygun olabilir ama bence yelpazeyi biraz genişletip kendini tekrarlamaktan vazgeçmeli.

    --- spoiler ---

    riggan thomson (micheal keaton) karakterinin tiyatro oyunundaki son sahnesinde, seyircilerin arasındaki eleştirmene silahı doğrultup bam yapıyor ya hani, işte favori sahnem orasıydı. bir nevi bu oyunculuğun üstüne ne yazarsan yaz diye kapak yaptı. helal.

    --- spoiler ---