• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.18)
çavdar tarlasında çocuklar - j.d. salinger
"modern zamanların başyapıtı" olarak değerlendirilen bu eser, "ahlâk dışı" ve "açık saçık" bulunduğundan abd'nin birçok tutucu bölgesinde uzun süre yasaklı kaldı. hâlâ bazı amerikan kütüphanelerinde yasaklı kalmasına rağmen, kitabın yasaklanması günümüzde ilginç bir hal almıştır: abd'de lise düzeyinde en çok yasaklanan kitap olmasına rağmen aynı zamanda en çok okutulan kitaptır.
kitap, anti-kahraman holden caulfield'ın okuldan atılmasıyla başlayan süreci holden'ın kendi ağzından anlatır. stylist.co.uk sitesi tarafından "en iyi ve en ironik 100 giriş cümlesi" listesinde romanın giriş cümlesi birinci sırada yer alırken "en iyi 101 kapanış cümlesi" listesinde on beşinci sırada yer aldı."


  1. aylakwoman'ın bahsettiği çavdar tarlasında çocuklarla bağlantılı 3 öykünün, yazarın vasiyeti nedeniyle ölümünden elli yıl sonra yayınlanması gerekiyormuş. ama tabi internet çağında herhangi bir şeyin gizli kalması çok mümkün değil.
  2. ''bacak bacak üstüne atmış kızlar, bacak bacak üstüne atmamış kızlar, felaket bacaklı kızlar, rezalet bacaklı kızlar, harika görünen kızlar, bir tanısanız ne orospu olduğunu bileceğiniz kızlar. gerçekten güzel bir manzaraydı, beni anlıyorsanız eğer. bir bakıma, biraz da moral bozucuydu, çünkü durmadan hepsinin başına ne rezillikler gelecek diye meraka düşüyordunuz. yani liseden veya üniversiteden sonra. herhalde çoğu, sersem heriflerle evlenecek diyordunuz. hep o lanet arabalarının mil başına kaç litre benzin yaktığından bahseden herifler. golfte, ya da pingpong gibi salak bir oyunda size yenildikleri için çocuk gibi kızan herifler. çok ters herifler. çok sıkıcı herifler. hiç kitap okumayan herifler. ''
  3. bu kadar popüler olmasına ve sevilmesine çok bir anlam veremediğim kitaptır. yaş itibariyle de olabilir tabii ki ya da beklentilerimi çok yükselten insanlardan da olabilir, bilemiyorum. baş karakterin yalnızlığı ve içinde bulunduğu durum kendisinin de dolaylı yoldan itiraf ettiği gibi büyümeye karşı direnmesinden kaynaklanıyor; bu durum beni rahatsız etmiş olabilir çünkü her ne kadar bunu söylemekten nefret etsem de buna direnenlerin sonu her zaman aynı olacaktır, ne yazık ki.
    evet akıcı bir kitap, hiçbir sayfasında sıkılmıyorsunuz ama bitirdiğinizde elinizde pek bir şey kalmıyor. belki de orjinal dilinde okunmalı.
  4. lise yıllarımda okuduğum bir kitaptı. geçtiğimiz yıllarda, arkadaşlarım arasında ne kadar popüler olduğunu görmemle, kitaba dair hiçbir şey hatırlamadığımı fark etmem bir oldu. bu aralar fırsat bulup tekrar okudum, çok etkilenmedim.
    kitapta kendimi bulduğum cümle ise şu oldu: "oldukça cahilimdir, ama epey okurum." ya okuyup okuyup sonra unutmaktan; ya da büyük resme hakim olmayıp, okuduğum parçayı nereye yapıştıracağımı bilememekten. neyse, bu büyük resim meselesi başka bir yorumun konusu galiba.
  5. şu holdeni okurken aklina bart simpson gelen sadece benmiyim acaba ?
  6. bir de "franny and zoey" adlı bir kitabı vardır ki en az çavdar tarlasında çocuklar kadar önemli bir başyapıttır. bazen sadece popülerite yüzünden bu kitabın çok konuşulması beni üzüyor :(((((((((((((((((((((((((
  7. bu kitabi okuyanlar ya cok seviyor, ya da nefret ediyor. ikisinin arasinda kalan gormedim. ben de ikinci gruptayim, okurken inanilmaz sikici geldi, abartildigi kadar iyi bir kitap degil ne yazik ki. cok akici bir kitap ama bu kitaptan cok daha iyi kitaplar var bu kadar ovguyu hakkeden.
  8. neden üç adet suikaste karıştığını bir türlü anlayamadığım kitap. hadi bir tanesi manyaktı ama üç? neyse efendim holden gibi kıyak bir herifi sevmemek mümkün değil elbette ama kimseyi öldürme isteği falan uyandırmıyor hani. merak etmeyin. gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
  9. yapı kredi yayınlarından okuduğum ve amerikanvari bir dile sahip kitap. memnuniyetsiz bir ergenin kitabı. karakter kitabı severim öyle çok olmasada ama dili beni sinir etmedi değil.vay canına işte buna bittim lanet olsun(!)
  10. holden gibi bomboş bir karakterin etrafındaki karakterlerle doldurulmasını anlatmaktadır bence. kitabı kendi dilinde okumak kesinlikle daha iyi olacaktır. açıkçası türkçe çevirisini hiç sevmedim. phoebe karakteri ise kitabın şüphesiz herkes tarafından sevilen bir karakteridir ancak ben ölmüş olan diğer kardeşle ilgili de bir şeyler okumak isterdim.