• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.18)
çavdar tarlasında çocuklar - j.d. salinger
"modern zamanların başyapıtı" olarak değerlendirilen bu eser, "ahlâk dışı" ve "açık saçık" bulunduğundan abd'nin birçok tutucu bölgesinde uzun süre yasaklı kaldı. hâlâ bazı amerikan kütüphanelerinde yasaklı kalmasına rağmen, kitabın yasaklanması günümüzde ilginç bir hal almıştır: abd'de lise düzeyinde en çok yasaklanan kitap olmasına rağmen aynı zamanda en çok okutulan kitaptır.
kitap, anti-kahraman holden caulfield'ın okuldan atılmasıyla başlayan süreci holden'ın kendi ağzından anlatır. stylist.co.uk sitesi tarafından "en iyi ve en ironik 100 giriş cümlesi" listesinde romanın giriş cümlesi birinci sırada yer alırken "en iyi 101 kapanış cümlesi" listesinde on beşinci sırada yer aldı."


  1. basitliği öven, henry david thoreau'nin bir nevi ergen formunu caulfield başkarakteri olarak karşımıza çıkaran 1951'de yazmış bir salinger romanı. 1980'lerde abd'de kimi eyaletlerde yasaklanmıştır. yasaklanma sebebi cinsellik, fuhuş ve alkolle ilgili referanslardır. caulfield özetle çevresindekilerin makam, mevki, unvan, para, sahip olunan şeyler vb gibi şeylerle böbürlenmesine isyan bayrağını çeken bir ergendir. onun anarşizmi ana baba'ya atar yapmanın ötesine geçmiş, 2016'da bile bizim yüzümüze kadar tokat olarak gelmiştir. internet, televizyon ve tüketimin aptallaştırdığı yeni neslin önüne konulup "okumadan bu masadan kalkmak yok" denilmesi gereken romandır.
  2. salinger'ın en sevdiğim 2. kitabı kesinlikle. bir çok insan kitabı türkçe okuduğundan oyuncu dili ve çocuksuluğunu tam olarak hissedemiyor diye düşünüyorum, çünkü kitap tam olarak anlatmak istediği temaları anlatıyor. daha azını değil.

    !---- spoiler ----!
    büyümekte olan bir çocuğun, yaşadığı yabancılaşma durumunu anlatıyor kitap. bu yabancılaşmaya, korkularını ve duygularını, kendini korumak uğruna yalancılık, kendini beğenmişlik ve başkalarından üstün görme olarak dışa vuruyor. çünkü holden bir romantik ve çocukluğu saflık ve temizlik olarak görürken, yetişkinliği ve getirdiği her şeyi pis ve "phoney" olarak görüyor. ne kadar yalan söylemeyi ve prim yapmayı eleştirse de ve kendisinin de bunları yaptığını kabul etse de, aslında bunlar holden'ın, dediğim gibi, kendini korumak için yarattığı duvarları. duygularını ve korkularını böylece bastırmaya çalışıyor ve bu korkularını öğretmeni veya kız kardeşine ulaşmadan kabul edemiyor. bir kaç yerde bize yetişkinlikten korktuğunun ipuçları verilse de, bunlardan korku olarak asla bahsetmiyor, seks hakkında "cidden seks yapmayı anlamıyorum" diye bahsediyor mesela, korkuları ile yüzleşemiyor, çocuk olduğundan anlamadığını ileri sürüyor.

    kitaba ismini veren, holden'ın çavdar tarlasından koşarak tepeden düşerek ölen çocukları yakalamaya ve kurtarmaya çalıştığını anlattığı kısımda da bunu görüyoruz. oradaki çocukların tepeden düşerek ölmesi, aslında yetişkinliğe geçişlerini sembolize eden bir imaj. bu analizler eşliğinde, kitabı bir kez daha okuduğunuzda bunları destekleyecek bir çok şey fark ediyorsunuz ve kitabın zevki yüze katlanıyor. salinger'a olan saygınız ve sevginiz de bir o kadar artıyor.
    !---- spoiler ----!
  3. "sakın kimseye bir şey anlatmayın. herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.."
  4. adıyla içeriği arasında bir türlü bağlantı kuramadığım ergen bir bireyin belli bir zaman diliminde hayata olan kendine özgü tavrını ele alan kitap. ukalalık olarak algılanmasını istemem ama ben kitaba yüklenen değerin abartıldığını ya da kitapta gözden kaçırdığım incelikler olduğunu düşünüyorum. holden biraderin tavrı, kendine özgülüğü, samimiyeti diyaloglardaki ifadeleri, sorgulayışları ilgi çekici ve güzel ama o kadar. bir kült eser muamelesi görmesi abartı geliyor bana. ayrıca başta belirttiğim bağlantısızlığın nedeni adından dolayı mekan olarak kırsal bir alanda yaşanacağı ya da pal sokağı çocukları benzeri bir grup hayatı anlatacağı öngörüsü oluşurken karşınızda kentin göbeğinde bir birey bulursunuz.
    ozee
  5. zor bir kitap olduğu doğru . tasvirler , akıcılık konusunda biraz eksik . lakin bir çocuğun ergenlik dönemindeki ruh halini çok güzel yansıtan bir kitap . kendinizi onun yerine koyduğunuz anlar bile olacaktır , zaman kaybı olarak ben görmüyorum .

    yukarıdaki yazarın belirttiği gibi ; oliver twist'i okumanız daha çok şey katar size , çocuk ve ergenlik psikolojisi hakkında .
  6. sadece üslubu için bile okunması gereken bir kitap.
  7. yazar tüm samimiyetle hayatı kendine göre özetlemiş. tamam pek benim tarzım değildi anlattığı yol. her şeyden şikayet eden insanları sevmem çünkü. fakat bu kitap öyle değildi. karakterlerin gerçek olmasını dileyecek kadar gerçekti.
    ayrıca bir zamanlar amerikada fazla müstehcen bulunduğu için yasaklanmış. devletleri hiç anlamıyorum.
  8. çavdar tarlasında çocuklar'ı yıllar yıllar önce ilk okuduğumda holden'dan sadece üç yaş büyüktüm ve "bitmiştim" kitaba. şu sıralar kitabı yeniden elime aldım ve artık holden'la aramızda tam on sekiz yaş var, nasıl desem, o altını çizdiğim cümleler, kendine has anlatım, göldeki ördekler, tin roof blues ve hatta phoebe bile ilgimi çekmiyor artık. tıpkı şu kızılderili müzesinin aynı kalması ama her ziyaret edilişinde ziyaretçilerin "değişmiş" olmaları gibi oldu bu. holden bin yıl sonra bile o şapkayı takıp soğukta yürürken bende aynı olmayan şeyin felaket olgunlaşmış, kıyak bir yetişkin olmuş olmam olduğunu söylemiyorum tabi ki, sadece "değişmiş" olduğumu söylemeye çalışıyorum. bay antolini'nin dediği gibi, diğer pek çok şeyin yanında, insanların davranışları karşısında aklı karışan, korkuya kapılan, hatta hasta olan ilk kişinin ben olmadığımı anladım çoktan. bu konuda hiç de yalnız değiliz.
  9. conspiracy theory fiminde gordum merak ettim de okumaya firsat olmadi. kisa zamanda okumayi planladigim kitap.
  10. ne zaman aklıma holden gelse , aynı zamanda (bkz: alper kamu) hatırlıyorum.