1. ne amerikan ne uzakdoğu ekolü, bence avrupa ekolünün yeri bambaşka. amerikanların süper kahraman deliliğine ve uzakdoğunun mistik çizgilerine her nedense alışamadım. italyan ve fransız çizgi romanlarıysa zirve bana kalırsa. insana yakın, felsefesi olan ve heyecanlı maceralara giren karakterleri seviyorum. yani çizgi roman en nihayetinde nasıl bir yakınlık bekliyorsun denebilir ama ken parker'ın idealleri, kuralları ve duruşundan daha insani bir portre düşünemiyorum. ya da corto maltese'in muazzam maceraları. biraz eski kafalıyım bu konuda ama bunları aşan çizgi roman yok. erotik çizimlere sahip manara daha güzel geliyor hatta corto maltese'in parodisi porto farneze bile amerikan ekolünden daha anlamlı.
    sezgi