1. avrupa ve amerikadan dünyanın diğer bölgelerine yapılan ihracatında önümüzdeki yıllarda bir miktar daha düşüş beklenmekte. ama yatırımcı yine de tetikte olmalı ırak'ta afganistan'da bir çok afrika ülkesinde olduğu gibi bu ihracat her an sizi bulabilir.
  2. özümsemeden yerleşmiyor ve kıymeti bilinmiyor.
  3. tanım olarak çoğunluğun yönetimi diyebiliriz. ayrıca günümüzde en çok kullanılan yönetim biçimidir. diğer yönetim biçimlerine oranla teoride onlardan daha iyi, daha eşitlikçi ve tamamen halka dönük, halkı yönetime katan bir yapıdadır demokrasi. pratikte öyle mi? bu cevap demokrasiyi kullanan ülkeler bazında değişiklik illa ki gösterir.

    bazı sorulara gelelim,
    - en iyi yönetim biçimi demokrasidir, diyebilir miyiz?
    kısmen evet kısmen hayır. fakat daha iyisi yapılana kadar, daha iyisi, daha eşitlikçisi ortaya çıkana kadar en iyisi demokrasi. demokrasinin zararları yanları şöyle ki çoğunluğun yönetimi bazında azınlığın haklarının korunabilmesi kısmında ortaya çıkıyor. bir yerde demokratik yollarla seçim yapılıyor diyelim yarıdan bir fazla olsa dahi seçilen taraf kabul ediliyor. peki kalan diğer taraf? o da seçilen oya boyun eğmek zorunda kalıyor. aslında demokrasiyi "çoğunluğun tiranlığı" diye eleştiren filozoflara bir yandan hak vermemek akıllı bir iş olmayacaktır.

    -demokrasi despotizme dönüşür mü?
    antik yunan'a kadar geri dönecek olursak bunu irdelemek için daha o zamandan eflatun'un demokrasinin despotizme(yönetimi kendi elinde keyfince tabiri caizse zorbaca kullanan tek bir kişinin elinde bulunan siyasal sisteme) dönüşeceğini söylemiştir.

    ayrıca koyu bir devlet yanlısı olan hobbes da demokrasinin gizli bir aristokrasiden başka bir şey olmadığını vurgulamıştır.

    buradan çıkan sonuçlara bakarsak demokrasi sözde en iyi yönetim biçimiyken ve halk egemenliğini, halkın yönetimini savunurken işin içine girdiğimizde ve şu anki demokrasiyle yönetilen ülkere döndüğümüzde durumun hiç de iyi olan bir yanının kalmadığını görüyoruz. demokrasi halkın yönetime katılmasıyla, yönetimde söz sahibi olmasıyla anlatılırken, temsili demokrasi dediğimiz yani halkın seçtiği ya da zorbaca seçtirildiği ve bazılarının seçilmesine olanak verilmediği yönetim biçimi, seçilen temsilciler konusunda yönetimi hem çoğunluğun hem de azınlığın yararını gözeterek, azınlığın da hakkını koruyarak kullanıyor olmaması bu demokrasiyi despotlaştırmaktan başka bir şey yapmaz.
  4. uygulaması oldukça zor yönetim biçimidir. gökten inme bir ayet yakıştırması yapılması gökten inmesinden kaynaklanıyor olabilir. demokrasinin temelini oluşturan kavramlardan uzak kalmış yada bırakılmış bir halk için; patronlarını gözeten ayrıcalıklı sınıfın seçiminde aktif rol almaktan başka birşey değildir.
  5. demorasi bir amaç değil, araçtır. insanların temel hak ve hürriyetlerinin korunmasını sağlamak için, güvence altına alınması ve işlerliğinin devamı için bir araçtır.
  6. 50 kişiyiz ve büyük bir şirketimiz var, hissedarlardan 20'si hisselerini bedavaya kapitalist şirket müdürlerinden birine devretmek istiyor, kalan 30 kişiden 18'i bunu reddediyor, bunlardan yaklaşık 5'i kendi markasını şirket bünyesinden koparmak ve kimseyle ortak olmamak derdinde, o 5 kişi haricinde kalan 13 kişi herkese "arkadaşlar ne yapıyorsunuz" diyor ve ayrı marka olmak isteyen 5 kişi gibi bölücü yaftası yiyorlar. fakat ilk söylediğim 20 kişilik grup da bölücü aslında. bir de hiç bahsi geçmeyen 12 kişi, şirketin diğer kapitalist şirketlere devredilmesini-parçalanıp yutulmasını istemese de ne yapacağına karar verememiş durumda.

    bu kaosa da demokrasi diyoruz.

    edit: matematik......
  7. kendini koruyamayan bir yönetim sistemidir kendileri. bu yüzden güçler ayrılığı ve bağımsız denetleyici kurumlar vasıtası ile korunmaya muhtaçtır. dolayısıyla kişilere değil ancak kurumlara dayalı bir sistemde hayatta kalabilir. bizim ülkemizde hiç var olmamıştır.
  8. her ferdin okuduğu, yazdığı, kafa patlattığı varsayılan ütopya. propaganda diye bi'şey var ki deep throat yapıyor demokrasiye. reyiz önce sermayeyi tokatladı misal. sonra havuz yapıp medya ve sosyal medya troll ekibini kurdu. reyiz sert. reyiz libido.
    yok
  9. 'tüm kurumlar;üretim, ticaret, medya ,katılımcı bir demokratik kontrol
    altında olmadığı sürece; çalışan bir demokratik
    toplumumuz olamayacak.
    politika, işletmelerin toplum üstüne düşürdüğü bir gölge olacak.'
    -john dewey