-
sevgili rakel dink bir konuşmasında şöyle demişti: "ben üç dil biliyorum, ermenice, kürtçe ve türkçe. benim içimde bu üç dil hiç kavga etmiyorlar, barış içinde yaşıyorlar. bazen konuştuğum dilde bir kelime bulamazsam, öbür dilim yardımcı oluyor bana."
bu da yeni öğrendiğim bir bilgi: hrant dink'in biricik rakel'ine ilk 'seni seviyorum'u kürtçe imiş. -
bedri rahmi eyüboğlu'nun "üç dil" şiiri hatırıma geldi:
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
en azından üç dil
birisi ana dilin
elin ayağın kadar senin
ana sütü gibi tatlı
ana sütü gibi bedava
nenniler, masallar, küfürler de caba
ötekiler yedi kat yabancı
her kelime arslan ağzında
her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
kök sökercesine söküp çıkartacaksın
her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
her kelimede bir kat daha artacaksın
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
canımın içi demesini
kırmızı gülün alı var demesini
nerden ince ise ordan kopsun demesini
atın ölümü arpadan olsun demesini
keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
insanın insanı sömürmesi
rezilliğin dik alası demesini
ne demesi be
gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil
çünkü sen ne tarih ne coğrafya
ne şu ne busun
oğlum mernus
sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.