1. toplumun onları pohpohlamasından kaynaklıdır biraz da. "tanrının yeryüzündeki eli" diye bir mevkileri var resmen halkın gözünde. bir çocuk tıp kazanınca ooo vaaay falan mühendislik kazanınca aferin... bir de mühendisin okumasını onun yanında okumak görmezler. "ama onların dersleri çok zor" falan der herkes. hiç de abartılacak bir yanı yoktur halbuki. okur okur girerler sınava. ne yorum yapması istenir ne başka bir şey. ama mühendislik okuyorsanız konuyu anlamanız yetmez soru çeşitlerini öğrenmeniz, formülleri ezberlemeniz gerekir. bir de hoca kılsa zaten geçemezsiniz orası ayrı zaten. hem doktorların okul dışında kendilerini geliştirmeleri gereken bir konu pek yok. ne de olsa kimse bunları işe almayacak. yine bir sınava girip atanacaklar devlete. ama mühendisler bir şirkete girecekleri için dil öğrenmeleri, sosyal olmaları, program bilmeleri falan filan bir sürü şey gerekir. bunlarla ilgilenip bir yandan da okulla uğraşırlar. ama baktığınızda tıp okuyan daha çok yorulur diye gözükür. ekşide biri doktor ve mühendis karşılaştırması "doktor sanatla uğraştığında ferhat göçer, mühendis sanatla uğraştığında leonardo da vinci olur" diye özetlemişti. olay böyleyken biz hala doktor egosu çekiyoruz.
    jimi
  2. başlı başına yanlış tanımlanan başlık. egonun tanımını bilmemekten kaynaklaniyor sanirim. ego kişinin alt benlik ve ust benligi arasinda dengeyi kurar. yani egosu saglam bir doktor, eczaci, ogretmen vs. ile karsi karsiyaysaniz saglikli bir insanla muhattap oluyorsunuzdur.

    tenkit edilen kibirse eger sonuna kadar hak veriyorum. yeryuzundeki hicbir insanın sosyal statüsü, gelir durumu vs. ne olursa olsun kibirlenmeye, karşısındaki insani kucumsemeye hakki yoktur. ancak şöyle de bir şey var ki; hangi insan karsisinda saglam duruşu olmayan, ozguveni düşük bir doktor ister? doktorunuzun kendinden emin, ozguvenli oluşu sizi komplekse sokmamali. aksine sevinmelisiniz, cunku bilgi insana güven verir. bir doktorun burnunu kirmak sevdiklerinizi geri getirmez ancak sizin ozsayginizi siz anlamasaniz da alip götürür. sevmek; önce kendinizi ,sonra dünyayı bu kadar zor olmamali.
  3. o doktorların hıncını hastadan çıkarmak, başka doktorların zıt yorumlarla doldurduğu hastanın zihnini daha da bulandırmak, hastayı aşağılamak gibi niyetleri yoksa olabilecek şeydir.
  4. tanrı egosunun yanında bir hiçtir.
  5. mesleğin gerekliliğidir. özgüveni olmayan bir doktora hasta asla güvenmez. tedavinin büyük kısmının psikolojik olduğunu düşündüğümüzde meslektaşlarımı anlıyorum.
  6. hasta ölümden dönerse ben kurtardım ölürse kader böyleymiş demektir çünkü kusursuzdurlar asla hata yapmazlar hata sandığımız beklenmeyen komplikasyoudur. böyle de mükemmeldirler.
  7. edit: başlık taşınınca entry piç gibi ortada kaldı. yazdıklarımın doktor egosuyla ilgisi yok. doktorların hasta azarlamasıyla ilgili.

    linç etseniz bile fikrimden vazgeçmeyip savunacağım hak. hayatımda sesimi yükseltmişliğim çok azdı mesleğe başlamadan önce. şimdi de özel hayatımda kimseye sert yapmam. kars'ın digor ilçesinde mecburi hizmet yapıyorum. hasta getiriyorlar diyelim ki yaralı. bir hasta yirmi adam bağırıp çağırıyorlar. aralarından hastaya ulaşamıyorum. bir malzeme alacağım kalabalıkta hareket edemiyorum. dışarı çıkar mısınız dediğim zaman hayır çıkmam diyor. çıkar mısınız kelimesini soru olarak algılıyor ve çıkmam diyor. çıkın lan dışarı diye tüm sesimle bağırdığımda kafalarını öne eğip çıkıyorlar. ben bunu öğrendikten sonra hasta yakınlarına bağırıyorum sözüm dinliyorlar. doktor bey haklı diyorlar.

    sonrasında tedaviye dirençli hastalar oluyor. ilacınızı bitinceye kadar kullanacaksınız diyorum hastaya, kafasına göre kendini iyi hissedince bırakıyor. ilacını bitirene kadar kullanmazsan buraya bir daha gelme diye bağırıp çağırdığım atarlandığım hastalar tedavilerine devam ediyor. bunu o bölgenin insanının eğitimsiz bırakılmasına bağlıyordum.

    sonrasında orada işim bitince eskişehir'e geldim. azarladığım hatta bağırıp çağırdığım hastaların tedavilerinde daha başarılı olduğumu gördüm. hatta şöyle ki hastanenin en atarlı doktoru olsam da polikliniğin önü hasta kaynıyor. diğer doktorlardan çok daha fazla hastam var ve çok daha fazla değer görüyorum.

    yaptığımın hoş ve kabul edilebilir olmadığını biliyorum ama hastaları düşünmek zorundayım. doktorluk biraz da hasta psikolojisiyle oynamaktır. böyle halka böyle doktor. böyle göte böyle yarrak.
  8. bir doktor olarak bin tane doktorla öğrenciyken bin tane iş hayatında tanışmışımdır. toplum ortalamasının üzerinde olduğunu sanmıyorum. belki de bana karşı yapamamış olabilirler. on parmağımda on marifet. sanat bende ticari zeka bende yakışıklılık bende en güzel kadınlar bende entelektüel birikim bende. bu zamana kadar tanıdığım doktorlardan karşımda ezilip büzülmeyecek üç doktor çıkmamıştır.

    "bir megalomanın aptallara yazdığı mektup" isimli iletişim yayınlarından yakında yayımlanacak kitabımdan bir kaç cümle.