1. üreme-eş bulma dürtüsü yüzünden aptallarla evlenmeye bile hayır diyemeyenlerin çevresindekilere kötü gösterdiği kurum. ben evlendirmiyorum kimseyi, aşık olmayı ve karşısındakini tanımayı bekleyemeyip, "çok seviyorum çok iyi biri ama aşık değilim" deyip evlenenler zaten cehenneme kendi biletlerini kesiyorlar. önce güzel bir evlilik nasıl olur, ya da olur mu bunu doğru düzgün masaya yatırmak gerek, ki şimdi yapmayacağım. şu an sadece berkecanların, pelinsuların birbiriyle bir ayrılıp bir barıştığı sevgililik dönemlerinden sonra evliliklerini de batırmalarının doğal olduğunu söylemekle yetineceğim. bu arada, beğenmeyenler boşanabiliyor, söylediler mi bilmiyorum önceden.

    evliliğin ömür boyu tek eşlilikle de ilgisi yok bu nedenle, sadece aynı anda tek eşlilik anlamına geliyor. ki bunu da şöyle ele alıyorum, insanın en kuvvetli bağlarını tek kişiyle kurması (aşkın aynı anda 1 kişiye duyulabileceği düşüncesindeyim) ve karşı taraftan da aynı tutumu beklemesi, bunun belgelendirilmesi.

    aslında evlilik hiç karmaşık bir kavram değil. tabii üremenin kutsandığı bir doğada bir ton şey yavrulamaya bağlanıyor, fakat aslında evlilik birbirine aşık iki karşı cinsin (bazı ülkelerde karşılık şartı aranmıyor) yavrularken yasal koruma altına girmesi, toplumsal sonuç olarak da "bunlar artık ailedir" dedirtmesidir.