• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.71)
Yazar ray bradbury
fahrenheit 451 - ray bradbury
gözden geçirilmiş baskıguy montag işini seven bir itfaiyeciydi. on yıldır kitap yakıyordu. gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı... hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek... montag'ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra... işini, eşini, yaşayışını yeni bir gözle değerlendirir. önünü alamadığı duyguları onu, asla tahmin edemeyeceği şeyler yapmaya iter. sansüre, totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzına yönelik en keskin eleştirilerden biri. okuyun ve kendinizi yeni baştan kurun. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. en başta eğlenceli kitaptır.

    buraya anlattığı distopyayı, vermek istediği dersleri vs. girebiliriz; ancak bunlar hali hazırda binlerce makalede değerlendirilmiş, altından girilip üstünden çıkılmıştır. o yüzden ben biraz daha işin eğlence kısmına odaklanmak isterdim. yüksek müsaadenizle.

    ray, bildiğiniz üzere çılgın bir yazar. en sevdiğim deyimi, 'nasıl bu kadar iyi yazabildiğinin' sorulduğu soruya verdiği cevap:
    '' sen de 12 yaşından itibaren günde en az iki bin kelime yazsaydın, en az benim kadar iyi bir yazar olurdun.. ''

    ray, tam bir yazma müptelası. yazamadan yapamayanlardan. dedik ya, çılgın.

    ama onunkisi s. king çılgınlığından. bazı müptezel yazarlar gibi durup durup kalitesiz, ne idüğü belirsiz, altı boş kitaplar yayımlamaz. (kimleri kastettiğimi anladınız di mi? :) her kitabında anlatmak istediği ağız dolusu şey vardır. eğlence, çılgınlık, keyif vardır. clarke kadar yaratıcılık vardır.

    fahrenheit 451 de böyledir. en başta, her şeyi cidden geçiniz, keyif unsuru gelir. bir kere itfaiyecilerin bir zamanlar yangın çıkarma fikri, olağanüstü güzeldir. harikulade farklıdır. düşünsenize bi' !

    gelelim olay örgüsüne. ana karakter o kadar baskın değildi diye hatırlıyorum ki adı bile hatırımdan uçmuş. biraz 1984'deki adama benziyordu. (o da uçmuş,, uhuu,,, ben uçmuşum biraz.) yani olgun, zeki ama azıcık pasif. yahut var olan distopyalar gereği pasifleştirilmiş.. neyse, işte bizim bu karakterin kafasının karışıklığı o kadar güzel yedirilmiş ki kitaba, genç kızla tanıştığımız sırada 'hadi aşık olalım artık' diye canhıraş çığlıklar atıyorduk kitap başında. ki ilk başlarda gidişat da o yöndeydi zaten. sonra birdenbire bizimkinin gözleri ayı görmüş sazan balığı gibi açıldı ve olaylar gelişti. öhöm, neyse, spoiler'a girmemek gerek fazla. kitabın hazzı burada zira.

    eğlence diyorduk. sürekli bi' koşuşturmaca, sürekli tedirginlikler; durmadan değişen mekanlar, bu mekanlara dair cidden seviyeli betimlemeler var kitapta. ray zaten başarılı bir yazar da, bu kitapta 200 küsur sayfa ne denli içi dolu doldurulabilecekse, öyle doldurulmuş. ayrıca kitapta yer alan onlarca atıf da muazzam ve düşündürücü.

    kısacası ray aşmıştır bu kitabıyla. okuyunuz.
    okuduysanız bi' daha okuyunuz.