1. fitness kelimesi ingilizce kökenli bir kelimedir. bu kelime 1500 lü yıllarda "beklenmedik saldırı" anlamında kullanılmış, aynı yüzyılın sonlarına doğru "uygun,elverişli" anlamında kullanılmaya başlanmıştır. bugünkü kullanılan anlamı ise; "bir şeyin başka birşeye uygun olması, hazır olması, elverişli olmalı" .. türkçeye ise "zindelik" anlamında çevrilmiştir.

    fitnessın belli başlı öğeleri vardır;
    kassal kuvvet
    kardiyovasküler dayanıklılık
    güç
    hız
    koordinasyon
    denge
    esneklik

    bu değerlerin bir kısmı veya tamamı kişilerin fitness derecesini ölçmek için kullanılır. düzenli egzersiz yaptığı için yüksek değerlere sahip olanlar daha fittir, daha yüksek değerlere sahip olanlar ise profesyonel sporculardır. yaşamınızı daha kaliteli, daha sağlıklı ve daha az riskle, daha korunaklı sürdürebilmek için en azından sıradan insanların ortalama fitness değerlerinde olmanızda yarar var. ne diyor hipokrat : "her bir bireye ne fazla ne de eksik, fakat doğru miktarda gıda ve egzersiz sunabilseydik, sağlığın en emin yolunu bulmuş olurduk."

    bu başlıkta fitness egzersiz videoları (squat videosu gibi) yüklenirse veya öneriler dile getirilirse çok memnun olurum.
  2. bildiğim ve okuduğum kadarıyla, vücut ağırlığının 2 katı kadar protein almak anlamsız ve zararlı. esasen vücut ağırlığınız kadar almanız gerekiyor. 50 kilo iseniz 50 gr günlük protein yeterlidir. çünkü karbonhidratı kesip proteine yüklenmek size kas olarak dönmeyecektir. bilakis karbonhidratı almadığınız için vücudunuz aldığınız proteini enerjiye dönüştüreceğinden, şişirebileceğiniz bir kasınız da olmayacak.

    not: aksi halde tartışmaya gireceklere ispatlarımla gelirim.