-
bump into: rastlantı sonucu karşılaşmak, çarpmak.
okunuş: bamp intu
örnek: driving home, i bumped into a tree.
örnek: last evening, i bumped into an old friend.
anlamsal çağrışım yaptırıcı kelime: bamp! geçen gün bamp diye ağaca tosladım! -
kelime : ghetto (slang)
anlami : kenar mahalle, ortam (argo) -
kelime: refugee
anlamı: sığınmacı, mülteci
telaffuz
akılda kalması için saçma bir örnek: "before refugee raid, there stood berry trees" -
kelime: gap
anlamı: boşluk
telaffuz
akılda kalması için saçma bir örnek: "mind the gap - UK rail" -
kelime: honorificabilitudinitatibus
anlamı: onurluluk gibi bir şey galiba^:wtf^
not: shakespeare'in kullandığı en uzun kelimeymiş. biraz daha zorlarsam, dillere göre en uzun kelimeler gibi bir şey milliyet'in tık tık haberlerine esin kaynağı olabilir. -
bazaar: pazar
bildiğimiz çarşı pazar. ne kadar itici değil mi ? -
kelime : inevitable
anlamı : kaçınılmaz, kaçınılmaz olarak -
kelime : encore
anlami : istek parça, tekrarlama (isim) , tezahürat yapmak, tekrarini istemek (fiil) -
kelime : bilingual
anlamı : iki dil bilen, ya da eğimli -
gift
ilk anlamı "hediye"dir.
ancak çevirilerin kötü olmasından dolayı her zaman "hediye" olarak çevrilyor,
ingilizcede yaygın kullanılan diğer bir anlamı "nimet"
örnekler:
"everyday is a gift" - "her gün bir nimettir"
aynı anlamdan türeyen "gifted" ise "allah vergisi yetenek, doğuştan yetenekli" anlamına geliyor.