-
güzellik çirkinlik bunlar değişen kavramlar arkadaşlar. en kötü çok rahatsızsan, özgüvenini zedeliyorsa; olursun estetik ameliyatını istediğin görüntüye kavuşursun. çok zor değil yani, çok matah bir şey de değil. fakat sizin içiniz çirkin, insanları bu şekilde sınıflayabilecek kadar içiniz çirkin. bunun estetiği yok işte. o yüzden insanlara laf söyleyeceğinize kendinize çevirin bi o yargılayıcı bakışlarınızı.
ayrıca gülerken güzel görünmeyen insan var mı allah aşkına? -
fransız sineması, brit gruplar, lounge şarkılar, bilmediğim; etnik desenli şalvarım, john lennon gözlüğüm, renkli saçlarım, dövmelerim, siyah rujum, bordo ve yer yer kerelmiş (evet kerelmiş) ojelerim olmadığı için "entel" değilim, ama dümdüz de değilim...
sadece çirkinim sanırım, gerisi yok...
(bkz: farkındalık) -
benim bu. (benmorseverim selam ;)) şimdi size işin özünü açıklayayım. her iki yolu denedim. kendime çirkin de dedim güzel de.
kendinize çirkin dediğinizi düşünün bir. her zaman ama. her aynaya baktığınızda sabah. çirkinsin çirkinsin çirkinsin... bu hayata 1-0 geriden başlamışsın. insanların yanında kendinize çirkinim deyin. bir bakın neler oluyor. sizle dalga geçmeye başlıyorlar. her gününüzün içine (kötü dilim için afedersiniz) ediyorlar. herhangi bir gün kendinizi iyi hissettiğinizi düşünün. o gün gelip diyorlar ki; sena? bu ne hal?. bu ne tip? lan sanane aptal herif diyeceğin geliyor. çünkü siz kendinizi bu kadar küçük gördüğünüzde insanlar da küçük görüyor, siz kendinize böyle şeyler söylediğiniz için kendilerinin de söyleyebileceklerini sanıyorlar. -bunlar hep ego- bir de düşünün, 10 yaşınızdaki halinizi göz önüne getirin. çirkinsin deyin ona. başkasına karşı bu kadar kolay çirkinsin, şişmansın diyebiliyor musunuz? (diyenler vardır tabi de ben vicdanı olanlardan bahsediyorum) niye kendine bu muameleyi hak görür insan? niye kendine bu kadar kötü davranır?
şimdi "sen güzelsin" kısmına bakmak gerekirse, i don't know about you guys, but it works for me. gerçekten kendimi güzel hissetmeye çalışıyorum, çıkmadan önce bir fıs parfüm sıkıyorum, yüzümü güzelce yıkıyorum, temiz ütülü kıyafetler giyiyorum. kendimi iyi hissediyorum, kendime özenmeyi seviyorum çünkü. iyi hissetmek benim de hakkım. hayattaki tek amacım güzel bir kız ya da kadın olmak da değil zaten. ama böyle hissettiğimde daha mutlu oluyorum. insanlarla daha iyi iletişime geçiyorum. ha, enaniyet derecesinde mi böyle hissediyorum, hayır. her şeyin bir ölçüsü var.
demek istediğim şu, bırakın biz kadınlar kendimizi güzel hissedelim, parfüm sıkalım, ölçüsünde dekolte de giyelim, ruj da sürelim. kendimiz için yaşamak istiyoruz artık, başkaları için değil. -
ne var yani, ister kardeşim sana ne? milletin ne isteyip istemeyeceğine karar verecek kadar sınır tanımazların yönettiği insan oğullarının halkına yakışır bir başlık olmuş.
kardeş ben mercedes istiyorum izin verirsen, uygun mudur?
edit: imla -
kuskusuz bu yasina kadar abaza erkeklere denk gelmistir, ki erkeklerin hepsi abazadir bu arada, bu yuzden "ben donyanin en gozel karusiyam" havalarindadir. aslinda o da gercegi biliyor, ama kendini aldatmak hayati daha cekilebilir kiliyor sanirim. -
sanmak kanmanın yarısıdır. kanmak da sapmanın yarısıdır. sapmanın sözlük anlamının dışına çıkarsak. bu önermede bulunan kişi haklıdır. -
(bkz: güzel olduğunu sanan çirkin kadın) -
ne güzel bir şeydir, ekşi sözlük gibi youreads'i de boka çevirmeyi amaçlayan zihniyete dert olmuş kadınlardır.
not: erkeğim -
ya sizin nasıl hastalıklı ve düşüncesiz zihinleriniz var ya burası da "kültür ağı" güya..
"güzel olduğunu sanan kadın"
iki özne var yani burada bir kendini güzel bulan kadın bir de ikinci tanımsız ve onun güzel olmadığı yargısında bulunup onun için "kendini güzel sanan kadın" diyen kişi.
kadın kendini güzel buluyor olsun, güzel olsun ya da olmasın sen arkadaşım sen bu dünyanın estetik ve güzellik kanunlarını mı koydun, sen arkadaşım kendin acaba ne kadar güzelsin-yakışıklısın. sen bunu söylerken belki karşındaki kadın "tipe bak mk" diyor senin haberin yok.. sana mı kaldın kendini güzel bulan kadın için bu düşüncesinin "sanrı" olduğu yargısına varmak..
güzellik kanonları mı koyuyorsun sen bu yüzyılda, sen kimsin, nesin senin ne haddine..
eh o zaman ben de diyim ki "kendini yakışıklı sanan erkekler" ya da senin gibi leş bir cinsiyetçiliği bırakıp "kendini hoş sanan insanlar" diyim.
bana mı kaldı insanların hoş olup olmadığını yargılamak..
şu an o kadın sana güzel gelmedi ya, kendini alkole vurdu o kadın, üçüncü köprüye gidiyor son sigarasını yaktı birazdan dünyaya kattığı çirkinlik için özür dileyerek hayatına son verecek..
sen böyle dedin ya sevgili dar kafalı, hiçbir güzellikten nasibini almamış arkadaşım/arkadaşlarım.. sayende dünya 2-3 dakika içinde daha da boktan, duyarsız bir yer haline geldi bir çöp daha kattın koca yığına. koy bakalım zülfiyareni.. hah şöyle -
kendine göre güzeldir bana göre çirkindir sevgilisine göre afeti devrandır falan. bir kişi kendiyle barışıksa ve kendini güzel buluyosa afedersin ama kalanlara bok yemek düşer.
bu arada bunun bir üstü de çirkin ama fiziği güzeldir ki bu lafı duyunca erkek de olsanız kaçın yakında size de hallenebilir.