1. eğitim alaninda yaziyorum çünkü bu alanda eğitilmemiz gerektiğine inaniyorum. her gün okula gidiyoruz ve boktan üçgen, altigen, pisagor, trigonometriyi öğreniyoruz. yani onu bile saniyoruz, öğrenmek farkli bir uğraşi. ama karşimiza bir gün bir homoseksüel bir birey çiktiğinda nasil davranmamiz gerektiğini bile bilmiyoruz. oysa ne bir fazladan dikkat ne de fazladan bir tedbir gerekiyor. onu sadece bir insan olarak görün. saygi duyun!. ülkemizdeki iktidar partinin insani lgbt yürüyüşüne giden birine 'yahu sen gey' misin diyor. ahmet davutoğlu'dur bu kişi. işte biz onlarin yanina yer almak ile kötü bir şey yaptiğimi saniyoruz. bilmiyoruz ki orada onlar için değil insanlik için bulunuyoruz. toplumu bozduklarindan yakinanlar? peki siz toplumu bozmamak için ne yapiyorsunuz? haa.! hiç bir şey. çünkü siz normalsiniz değil mi. oy atarken bile şansa göre atan, sirf kişisel inanç ve görüşlerinize uyduğu için bir kişiye körü körüne bağlanarak siz topluma çok mu güzel dayanak oluyorsunuz. nefret ediyorum. tüm homofobik kişilerden. olmayin. güzel ve edebi bir site olarak burada da bu konuda bilinçli bireyler istiyorum. ülkede kaç milyon sanatçidan elle sayilir kişisi eşitliği ve insan haklarini savunuyor. neden ? aha işte!!!. onlari savunarak topluma göre onlardan bir oluyor. türkiye'den neden nefret ediliyor. neden gençler siyasetten ve ülke'den uzaklaşiyor. biraz kendi kendinizi sorgulayin! dünya'da kaç adet ülke eyalet ivir zivir var! ama yine elle sayilir olanlari hemcins evliliğini izinledi. işte amerika! ister pragmatist olsun ister kurnaz. insana vermesi gerektiği kadar değeri verebilen bir ülke. bir insanin ülkesinden isteyeceği de budur.
  2. lgbt'nin insanların suratına abartı biçimde nudizmini ve homoseksüelliğini insanların gözüne sokması sonucu dünyada iyice artan fobi.
  3. ibneliğe tahammül edilemediği gibi lezbiyen pornolarından çıkamama, sistematik ölümleri görmezden gelip "sevmeme özgürlüğümüz var krdşm" deme hali. kısaca kendini bilmezlik, aymazlık falan.
  4. homofobiye sonuna karşıyım, eşcinsel arkadaşların buradaki sitemlerine katılıyorum. ama eleştiriye de homofobi derseniz kabul etmem. birbirimize tahammül etmek zorundayız. bunun için birbirimize saygı duymak zorundayız.

    eleştirdiğim nokra da şu:
    hayatta kadın, erkek pek çok eşcinselle karşılaşmışımdır, bir kısmında aynı evde kaldım, bir kısmında ise sadece aynı ortamda bulundum. deneyimlerime bakarak diyebilirim ki eşcinsellerin ortalama yarısı dengesiz, bohem insanlardı: sürekli uyuşturucu kullanırlardı, manik depersiftiler, ruh sağlıkları bozuktu. bu durumun toplumsal olduğu kadar biyolojik sebepleri olduğundan da şüpheleniyorum, ama gerçeği bilemiyorum. bunu varsaymak homofobi midir,bilemiyorum belki de homofobidir. ama bildiğim birşey var ki lgbt örgütleri ise bu yozlaşmışlığı aşmak yerine resmen yangına benzin döküyor (bunu demekse hiç homofobi değildir) ki en güzel eleştirileri yine içeriden almışlardır.
  5. bunu egale etmek için savunanların, "ama o onun tercihi, biz karışamayız" diye savunması da en az homofobi kadar kötüdür. emin olunsun ki hiçbir insan dışlanacağını, hor görüleceğini yahut sosyal statü elde edemeyeceğini bile bile kadını veya erkeği tercih etmez. nasıl ki bir heteroseksüel erkeğin erkeği tercih etme şansı olmadığı gibi.

    homofobiye gelirsek de, dünya nefretle çevrili. insanlar birbirinden nefret ediyor her ne kadar maskelerinde bu yazmasa da. bırakın yönelimi, kıyafetine, ayakkabısına, telefonuna, saçına, mesleğine nefretle bakıyor. o yüzden ne zaman insanlar birbirine sevgi ile bakmaya başlarsa o zaman zaten homofobi de kalmayacaktır.