1. sene 2013. üniversite ikinci sınıf bitmiş, yaz tatilindeyiz. işçi sınıfı orta direk bir ailen olunca en azından yazın ense yapmak yerine "ne iş olsa yaparım" modunu açıyorsun, sonuçta amaç iş öğrenmek değil, para kazanmak. o dönem bir lokantada sabah 12-gece 12 çalışmaya başladım. normal şartlarda yılda otuz kitap okurum; denemesinden şiirine, romanından öyküsüne geniş bir yelpazede. ancak o iki aylık dönemde sadece işe giderkenki yol sırasına "böyle buyurdu zerdüşt"ü okumaya çalıştım ki elbette yürümedi. uzun lafın kestirmesi, türkiyedeki çalışma şartlarını ve ekonomik dengeyi göz önüne alıp bir de şöyle sormak gerekir: "insanlar neden kitap oku(ya)maz?"

    1- ülkedeki geniş bir kesimin ekonomik olarak "kitap almak" eylemine gücünün yetmemesi
    2- kitaba sahip olsa da kitap okuma eylemine bedenen ve zihnen müsait olmamalarıdır.
  2. kendimi hunharca eleştirmek istiyorum burada. başka insanların nasıl bir yaşam tarzı, düşünce yapısı, koşul içinde olduğunu kestiremeyeceğim için yerden yere vurmak istemiyorum. önce kendime batıyorum iğnenin kallavisini..

    elimden telefon düşmüyor. bir şekilde düşemiyor. yola çıkmadan önce mobil iett'ye bakıyorum, haberlere, face, inst., yeni tutkum youreads... hal böyle olunca da kitap okuyabilmek ne mümkün. ama kırıyorum şeytanın bacağını. hali hazırda geçenlerde yeni siparişlerimden birini bitirdim, birini de şu an okuyorum. kitap stoğum hiç bitmiyor, yenilerini bir şekilde alıyorum.

    bugüne kadar okumanın lezzetini geç keşfettiğim için kendime nasıl kızıyorum anlatamam. 12-13 yaşlarımda türkçe öğretmenimin zorla ödev olarak okumamı istediği suç ve ceza ^:yaşıma göre ağırdı belki evet. ^ bu konuda öncü olamadı. tek tük okudum ama asla yeterli değil. şimdi gençlerin konuştukları pek çok eseri yine bilmiyorum ama gayretim var.

    asıl vurgulamak istediğim burada keşfetmek. bireyin kitabı keşfetmesi için olanakları olmalı. kitaplar daha ucuza olabilir, daha temin edilir olabilir.. kütüphane kavramına alışık değilim, oradan temin etmek nedir bilmiyorum.genel olarak yalnızlığı sevdiğimden sanırım, kabuğumdan çıkamamanın verdiği bir iştah da diyebiliriz buna. belkide benim başka bir cahilliğimde. ama her şeye rağmen kitap okumaya doğru bir keşif yaratılmalı. yoksa ben gibi geç tanışabilirsiniz, hiç durmadan kitap okuma zevkine.

    tekno kavramlar içinde telefonu saymıştık peki ya tv dizileri? üstelik gereksiz içerik, boşa geçen 2 saat. hangisi daha keyifli? kitap ve kahve mi yoksa diziler mi? elbette ilgimizi çekenler de olacaktır ama seçici olmayı bilmek gerekiyor bu hususta da .zaman kıymetli değil mi! kendi adıma zaten çok tv tüketen biri değilim. bu konuda içim rahat ama ev eşrafıyla geçirdiğim vakitlerde istemeden de olsa iştirak ediyorum. orada da aileyle geçirilen bir zaman söz konusu.

    hiç gidemedim ama şu kitap kafeler insanın okuma şevkini arttırabilir. farkında olmasakta içinde bulunduğumuz ortamın kurgularımıza çok katkısı var. orada çalışan loş bir parça, kitap kokusu ve hatta kitap severler.. bizi daha çok yüreklendirirdi eminim. şahsen ben metroda bile okuyanları görünce nasıl gaza geliyorum.görgüsüz gibi de süzüyorum evet.

    ****
    kendimize vereceğimiz en güzel hediye kitap. en kaliteli zamanlar kitap okuduğumuz zamanlar.. olarak düşünürsek şayet; kitap okuyamama durumumuz ortadan kalkar gibi geliyor naçizane.
  3. insan kitap okumuyorsa bunun nedeni hayal gücünün olmamasıdır. zira kitap okumak kişinin hayal gücüne hitap eden bir eylemdir kitap okuyan bir insan sinema perdesinde film izliyormuş gibi kitapta olan her şeyi görür, duyar ve bunu hayal gücü sayesinde yapar. hayal gücü olmayan bir insan bunu anlayamaz.
  4. imkanları olmamıştır, yetiştikleri ortam buna uygun değildir, etraflarında onları kitapların engin dünyasıyla tanıştıracak onlara rol model olacak birileri yoktur.

    karanlığa küfretmek yerine, mum yakmanın gerekliliklerini düşündüren sorudur?
  5. kitabın konusu kişinin ilgisini çekmediği için olabilir.

    mesela ben kitap okumuyordum. sağlık, bilim, psikoloji vb. gerçek hayattan bahseden kitapları keşfedince okumaya başladım. romanlar bana yapmacık geliyor. ben doğrudan bana bilgi katacak kitaplar arıyorum.

    ayrıca bilimsel ders kitapları iyi bir edebi dille yazılırsa; kişiye, roman okumuş gibi edebi beceri kazandırabilir mi bilemiyorum.
    arf
  6. öğrenmeye ihtiyaçlarının olmadığı kanısındalar.
    çünkü zaten her boku bilirler.
  7. ahmet hamdi tanpınar:"alim bazı şeyleri bilir, cahil ise her şeyi." der. temel sebep bu cümleden ibarettir. okumayan birisi öğrenmeye ihtiyaç duymaz. bilmediği bir şey yoktur yahut öğrenmek istediği hiçbir şey yoktur. bu yüzden okumaz.