1. her zerresi katildir istanbulun.
    kimisinin bedeni kirlenmiştir elinden,
    kimisinin ruhu.
  2. istanbul benim icin hem sevinclerin en guzeli hemde acilarin en tarifsizi. hem ozlem buram buram hemde huzun. bana naptin sen istanbul ne kopa bildim senden nede kala bildim sende. yuregim cirpinir ucmak isterim goklere agir gelir beden kalirim yine, bi basima yapayanliz. sokaklarin sevda sarkilari calar da artik bana onlar ugultu gelir. sana ne cok siir ne cok sarki ne cok roman yazilmistir da bi ben de yazmisim cok mi istanbul. sen sevdigimi aldin iki gozumu can paremi aldin da yine bisry diyemedim. ah istanbul, diyemedim. sokaklarinda anilarim kaldi sevinlerim aci cigliklara dondu, geri sar zamani diyemedim. seni cok ozledim sevdigim dedigimde bi tek sen duydun beni sende cevap veremedin. ah istanbul. kalbi kirik yuregi buruklarin sevdalilarin sehri.
  3. orospu^:meslek^nun tekidir, alışmışsan, özümsemişsen ne onsuz ne de onunla.
  4. insan nüfusundan dolayı sevemediğim şehir, evet kalabalık olduğu için şehri sevemedim. bi 10 milyon azalsa severim belki ^^.
  5. türkiye'nin ticaret merkezidir. sürekli seyahat etme durumunda kalıyorum çünkü bütün sektörler için fuarlar, konferanslar bu şehirde. türkiye'nin iş merkezi.
  6. özellikle suriye'lilerin göçünden sonra insan popülasyonu iyice artan kalabalığına kalabalık katılan, böyle giderse nefes alınacak yerlerin çok daha azalacağı büyük şehir. eski istanbul'da yaşayabilmeyi çok isterdim.
  7. dünyada bu kadar farklı isim alan başka şehir yoktur. napolyon ne güzel demiş; "dünya bir ülke olsaydı başkenti istanbul olurdu" diye.

    anthusa, asithane, asithane-i aliyye, asithane-i şah-ı cihan, aliyona, bilad-ı selase, bizantium, bozantin, çakdurkan, darü'l hilafet'ül-aliyye, darü's saltanal'ül seniyye, der-i devlet-i aliyye, der saadet, estefanye, gosdantnobolis, gulgule-i rum, herakliyon, kayser-i zemin, kostantinopolis, kostantinye-i kübra, kospoli, kostin, mahrusa-i saltanat, makarr-ı saltanat, miklagrad, pay-i taht, pozantyam, südde-i saadet, şehr-i azam, taht-ı rum, urbis imperiosum, ümmüd'd-dünya, vezendovar, vizendoyne, zavegarad ve istanbul.
  8. burada yaşayan insanların çoğu gezmeye gelen yabancı bir turistten daha az biliyor istanbul'u. bilmekten kastım a noktasından çevreyoluna nasıl kolay çıkılacağını, mecidiyeköyden tuzlaya nasıl gidilebileceğini bilmek değil. istanbul tarihi bir şehir, gerçekten de koca bir tarih yatıyor istanbul'da. bu tarihi ve kültürü keşfetmeden istanbul'u bildiğini ve burada yaşamaktan zevk aldığını falan iddia etmesin kimse. ediyorsa çoğunluk burada yaşıyor diye öyle şartlandırmıştır sadece kendini. mesele sadece boğaza bakmak değil, boğaza baktığında ne hissettiğin, neler biliyor olduğun. boşu boşuna seviyor birçok insan bu şehri.
  9. 2007 yılının eylül ayında tayin dolayısıyla terketmek zorunda kaldığımda, "ben istanbul olmazsa yaşayamam" derken, 2 ay sonra izin için geldiğimde "lan burada yıllarca nasıl yaşamışım?" dediğim şehir. sene olmuş 2016, zerre kadar değişiklik yok duygularımda. bağlasan durulmayacak şehir.
  10. belki uçuk bir fikir olarak gelir ama göç olaylarında artık oturma izni veya vize gibi bir belge alınması gereken şehir. o gelsin bu gelsin, gel amca sen de gel, teyze! topla komşuları çaya da gelin..