• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.79)
kürk mantolu madonna - sabahattin ali
"her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "kürk mantolu madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. kollarıyla bizi sarar. sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran sabahattin ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.


  1. anadilini bilmeden roman yazan romancılar var. tek satırını okumadan kitap ile ilgili film, dizi, klip yahut hakkında konuşanlar, ananlar, törenler düzenleyenler var. çoksatarların raflarda kilit yaptığı, en çok okunanların arasında dans ettiği türkiye'sinde sabahattin ali'nin böyle bir şansı yok. d&r, inkılâp yahut remzi gibi ülkenin en saygın, en güçlü, en şu, en bu kitap evlerinde bile bu romanımsı ‘şey’lere komşular; yan yana, sırt sırta oturuyorlar. bugün bir sığıntı gibi boynu bükük duruyor. yirminci yüzyılda bu eserin içini öyle bir boşalttılar ki, eski halinden eser kalmadı. ve son olarak edebiyatçı behice boran'ın eser ile ilgili yaptığı yorumu ekliyorum.

    “kürk mantolu madonna, sabahattin ali’den alıştığımız ve beklediğimiz çeşitten bir eser değildir. roman ve hikâyelerinde bize kasaba ve köylerimizi tanıtan, içimizdeki şeytan’da istanbul’a geçmekle beraber yine onda da bize yerli bir mevzuu veren, sözde entelektüel grupların içyüzünü deşen, kuyucaklı yusuf’la dilimizin belki en güzel romanını veren muharrir, kürk mantolu madonna’da sadece ‘bir aşk hikâyesi’ anlatıyor.”