1. kuşkulu bakışlar, ürkek adımlar. pır pır eden bir kalp.
  2. küçükken hep olmak istediğimdi. benim hayatta belli bir yaşa kadar hep hayal ettiğim şey dünyayı dolaşmaktı çünkü. sonra yaşım büyüdü, sınırlarla bölünen dünyada, bunun imkansızlığının farkına vardım. sonra bu hayaller "sınırları olmayan bir dünya" fikrine bıraktı yerini: ona da ütopya dediler. uzun zamandır hayal kurmuyorum, hayatın gerçekleri tokatlarını suratıma bir bir indirdiğinden beri yani...
  3. bir hitap şekli. aynı zamanda uçabilen bir canlı türü.