• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.50)
kuyucaklı yusuf - sabahattin ali
"bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. bu da karısı idi. muazzez'in varlığı yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. hayatında asıl aradığı şeyin muazzez olmadığını biliyordu, fakat muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu."kuyucaklı yusuf türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. resmen ağlamam için yazılmış kitaptır. öte yandan, baş kadın kahramanla adaş olduğumuz için bu kadar etkilenmiş olabilirim. ama yazar sanki bazı şeyleri havada bırakmıştı, okuyucunun merakla beklediği noktaları cevaplamadan bırakmış.
  2. " varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi fakat yokluğu, müthişti." alıntısıyla beni özlediğini söylemişti. bari özlerken kuyruğu dik tutmaya çalışmasaydı.
  3. kah o dönemin şartlarını çok iyi anlatması kah sabahattin ali'nin akıcı dili bu romanı okumak için yeterli. 1903 yılında başlayan ve birinci dünya savaşına dek süren romanda anlatılanlar aslında dünden bugüne hiçbir şeyin değişmediğini bizlere sunmuştur. üzerine konuşulup tartışılacak çok şey olduğunu düşünüyorum.

    bir yazısı ile veda edeyim..

    "hapishane ancak serseriler, köylüler ve aşağı tabakadan insanlar içindi; bir hilmi bey'in oğlu, adam öldürse bile, onlarla bir tutulamazdı."

    hilmi bey'in boyu uzun değil lakabı da 'reyizz' değil ama o dönem aynı bu dönem(miş)
  4. günümü darma duman eden nadide eser.

    geceye, becerebilirsem kitaba yaraşır bir inceleme girmek isterim.
  5. alinin ölümünün sonrasında delillerin nasıl değiştirildiğini , yalancı şahitleri faili malumun faili meçhul yapılması karşısında ölen kişinin yakınlarının yaşadığı çaresizliği içim acıyarak okuduğum roman. sabahattin ali öyle duru anlatmış ki toplumun bu yarasını hisseder , görür gibi. kendisinin de nicelerinin de benzer şekilde öleceğini hissetmiş gibi.
  6. yazıldığı döneme fazlasıyla ışık tutan, olay örgüsünde yusufgibi bir karakteri barındıran, sabahattin ali'nin okumak için çok geç kaldığım, bittiğinde büyük bir boşluğa düştüğüm roman.

    ah be kuyucaklı yusuf ...
  7. "iki eliyle arkasındaki ağacın kabuklarına sarıldı. parmakları soğuk yarıkların arasına girdi. elini hemen geri çekti ve göğsüne götürdü. göğsünün içinde, bu asırlık ağacın kabuğu gibi, yarıklar bulunduğunu sandı. ve gırtlağına kadar bir ateşin çıktığını hissetti. aman yarabbi, ne kadar yalnızdı...
    yalnız, gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu tarafından kopup gelen bulutlardan batı tarafındaki denize kadar uzanan ve yayılan bu kocaman gecenin içinde, yapayalnızdı.
    düşüncelerini hangi istikamete koşturursa koştursun, karşısına kimse çıkmıyordu. şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, acı bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor; fakat bundan,sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu. acaba onu sahiden hiç düşünen yok muydu ve o hiç kimseyi düşünmemekte, kendini yalnız bulmakta bu kadar haklı mıydı?
    bu ihtimal onun gerilmiş olan sinirlerini biraz gevşetti. sırtını ağaçtan ayırdı; derin bir nefes aldıktan sonra, kasabaya doğru yürümeye başladı."
    zadig
  8. bana göre sabahattin alinin en başaralı romanıdır. sabahattin ali bu kitapta toplumsal sınıf ilişkilerini çarpıcı bir şekilde betimlerken sosyolojik bir tez değil roman yazdığını asla unutmaz.
  9. "yeni insan" adlı dergide yapılan bir roman soruşturmasında "sizce başlangıçtan günümüze en iyi on türk romanı hangisidir?" sorusuna verilen cevaplarda listelerin on beşinde adı geçen roman.

    söz konusu ankette yirmi bir katılımcı varmış. listesine bu romanı ekleyen isimler arasında; aziz nesin, yaşar kemal, yusuf atılgan, mustafa kutlu, vedat günyol, yaşar nabi nayır, turgut uyar gibi isimler bulunmaktaymış.
  10. toplumumuzun ne kadar değişse de
    hiç değişmeyecek olan yönlerini
    sürekli tekrar edecek hikayelerini
    asil hüznüyle eriterek bizlere servis eden romandır.