1. marksizm ile bilim ilişkisi karmaşık bir konudur. tam da bu konuyu tartışan marksizm ve iki kültür'ü dikkatinize sunuyorum.
    mutlu
  2. marksizm; dul bir kadınla flört etmek gibidir. yes comrades, kesinlikle öyledir.

    başlarda yeni birini tanımanın verdiği heyecanla yeni taşınılan evin bomboş odalarında koşuştumak gibi kolaydır, etrafta hiç eşya olmadığı için kırılması gibi riskleri yoktur.

    zamanla eşyalar taşınmaya başladıkça kırılmasınlar daha dikkatli davranmak zorunda kalırsınız ve karşılıklı gizlenen foyalar ortaya çıkar. senin içeri çektiğin göbeğin zamanla ortaya çıkar dikkat çeker, onun sarkmaya başlayan göğüsleri göze batmaya başlar gibi.
    iki tarafın da dikkatli davranmak zorunlulukları, ilişkide aldıkları keyiften daha fazla olduğu için kısa sürede biter.

    ergen çağlarda iyi görünen marksizm de ilerleyen zamanlarda hayat gailesine karışınca yerini liberalizmin kollarına bırakır ve bir bakmışsın ki ikea'nın kasasında kredi kartı hangi alışverişe kaç taksit yapıyor diye bakıyorsun.

    işte bunlar
  3. marksizm, dünya üzerindeki yaşamı ve toplumsal ilişkileri kavramak için bilimsel bir yöntem olan diyalektik materyalizmi kullanan bir ideolojidir. her ideoloji gibi sevenleri ve sevmeyenleri mevcuttur. doğru anlamak için uğraşanlar olduğu kadar aslında hiç olmadığı halde dogmatikleştirerek yanlış anlayan ve dolayısıyla yanlış yorumlayıp, üstüne yanlış hayata geçirmeye çalışanlar da olmuş ve olacaktır. elbette bu çağda üretilmediği için geliştirilmesi ve gözden geçirilmesi gereken yönleri vardır. zaten diyalektik yöntem bize bu olanağı sunduğu için marksizm eski ama eskimeyen bir öğretidir.

    komünist manifesto'nun 169. yılında; marksizm, doğru yorumlandığı ölçüde hala insanlık için dünyayı kavramak için çok önemli bir araç; sınıfsız, sömürüsüz ve eşitlikçi bir dünya mücadelesinde olanlar için ise vazgeçilmez olmaya devam etmektedir.

    yazdıklarım belki de can sıkıcı bir tekrardan başka bir şey değil. ama yukarıda okuduklarım içimde bunları yeniden yazma istediği doğurdu. belki aramızda kendini küresel kapitalizmin kucağına bırakmamak için direnenler de vardır kim bilir.