yalnızca bir yerde ve çağda değil, birçok yerde ve farklı dönemlerde yaşamak isterdim. güya dünyaya geliyoruz ve burada yaşıyoruz ama koca dünya tarihinde geride bırakılan onca şeyi es geçip ortalama yetmiş yıl ömrü bir yere tıkılıp yaşıyoruz. ben bir tarih belgeseli gibi yaşamak isterdim dünyada, fransız ihtilalinde ya da paris'in sanatçılar ve edebiyatçılarla kaynadığı yıllarda orada yaşamak, ikinci dünya savaşı sonrası başta almanya ve avusturya'da parlayan yıkım edebiyatına tanık olmak için orada bulunmak, coğrafi keşiflerde diyar diyar gezen bir kaptan olmak ve saire. acısıyla tatlısıyla, sömürüsüyle belli başlı birçok dönemde yaşamak bence esas yaşamak bu olurdu. insanın yerleşik hayata geçtiği, işlerin boka sarmaya henüz başlamadığı bir dönemde dünyada olup o havayı ciğerlerine çekmek hiç de fena olmazdı. dünyanın yaşanmaz bir hâl almadan önceki yaşanabilecek her yerinde yaşamak isterdim.