1. nükleer enerji hakkında bilmediğim çok fazla şey olduğunu öğrendiğim başlık. ben konuya bir nükleer fizikçi veya nükleer enerji mühendisi gibi yaklaşamayacağım üzgünüm. önce halktan birisi sonra da politika konusunda eğitimli biri olarak şunu söyleyebilirim. nükleer enerji kullanan ülkelerin devlet geleneği ile türkiye'nin devlet geleneği takdir edersiniz ki aynı değil. nükleer enerji kullanan ülkeler ya açık pazarın en güçlü oyuncuları üretim ve/veya tüketim açısından amerika, almanya, çin gibi ülkeler ya eski komünist ülkeler yada fransa gibi karşılaştığı bütün sorunlara devletçi ekonomik hamleler ve reflekslerle çözüm getiren ülkeler. türkiye bunlardan herhangi biri değil. açık pazar temelde ürettiğin herhangi bir ürün veya hizmetin satılmasıyla ayakta durabileceğin bir alan. o yüzden tam bağımsızlık diye bir durum yok artık dünyada. ürettiğin/tükettiğin kadarsın.türkiye'nin ise ürettiği herhangi birşeyi yok. türkiye eğer bilişim çağını da kaçırırsa 50 yıl sonrasının muhabbeti de şu şekilde gelişir:
    vatandaş1=v1
    vatandaş2=v2
    v1= abi enerjimizi kendimiz üretiyoruz uçağımızı kendimiz üretiyoruz ama yazılımı bize ait değil o işi de halletsek tam bağımsız olacağız.
    v2=he
    yani demem o ki ayakta durabilmeniz için üretim yapmanız lazım. varsın enerjinizi dışarıdan alın da yazılım üretin. korkmayın ülkeniz batmaz.
    dipnot:türkiye 30 küsür yıldır terörle uğraşıyor. üstüne kimine göre 3 kimine göre 4 darbe yedi. politik olarak istikrarsız dönemlerden bir türlü kurtulamadı ve son olarak kutuplu bir halka sahip. bütün bunlar olurken de enerjisini hep dışarıdan aldı. enerji çok da büyük bir harcama değil bana sorarsanız.