1. kalbin durmaması, beynin ölmemesi demek olmasa gerek. yaşamı sürdürülebilir kılmak, ölümsüzlüğün keşfi yanılgısına sürüklememeli teoride bile olsa kişiyi.
  2. ölümsüzlük derken nasıl bir ölümsüzlükten bahsediyoruz. kafamızı gövdemizden ayırsalar bile ölmeyecek miyiz ya da kafamızı gövdemizden ayıramayacaklar mı? yani vücut bütünlüğümüz korunacak mı ölümsüz olduğumuzda? nefes almadan yaşayabilecek miyiz? yemek yemeden? kurşun bize işlemeyecek mi? yanmayacak mıyız? uzay boşluğunda hayatta kalabilecek miyiz? kara deliğe bile girsek ölmeyecek miyiz?
    bu soruların cevabı evet ise sanırım ölümsüz olmanın şartlarını yerine getirdik demektir. aksi halde tam anlamıyla ölümsüz olamayız. tabi burada fiziki olarak ölümsüzlükten bahsediyorum. bütün bunları yaşayıp dünyada insan kalmayınca, daha doğrusu dünya ve evren yok olunca ölümsüzlüğün de bir anlamı kalmayacaktır.
  3. üzerinde ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın evrenin sonu geleceği için anlamsız olan kavram.
    (bkz: big crunch)
  4. sevdiğiniz ve değer verdiğiniz tüm insanlar da ölümsüz olmadıktan sonra ne anlamı var ki? çocuklarının birer birer ölümünü gördükten sonra bin yıl yaşasan kaç yazar?
  5. gereğinden fazla insan varken olmaması gereken şey. aksine belli bi yaşa gelenin direk ölmesi gerek
    wtf
  6. 1. evrende var olan (bkz: entropi) yasasından dolayı mümkün olmayan.

    canlılar için ölümsüzlük kavramından bahsediyorsak önce canlı'nın tanımını yapmak gerekir. bir maddeye canlı veya cansız demek sanıldığından çok daha zordur. bu ayrımı yapmak için bazı kriterler olsa da çoğu zaman çelişkili durumlar da çıkabiliyor. eğer basit anlamda canlılık ve ölümden bahsetmiyorsak maddeyi ele aldığımız zaman bilimsel olarak evrende var olan her şeyin bir ömrü vardır. artan entropiden dolayı oluşan düzensizlik bunu tetikler. zira entropi olmasaydı zaman kavramı da olmayacaktı hatta bildiğimiz manada evrende oluşmayacaktı. örneğin güneşimizin yaklaşık 5 milyar yıl ömrü kaldı. bu süre zarfı dolup yakıtı bittikten sonra önce kırmızı dev daha sonra beyaz cüceye dönüşecek. daha insancıl bir örnek verelim. uzaya yolladığımız voyager 1 derin uzay sondası milyonlarca yıl yıldızlararası sistemde ilerleyecek daha sonra yavaş yavaş uzaydaki mikro partiküllerin aşındırması sonucu toza dönüşerek yok olacak. aynı şey içinde bulunduğumuz bütün evren için geçerli.

    2. insanların hayatında önemli izler bırakarak sürekli anılmak. (mecazi anlam)

    bu dünyada yaşamış, önemli işlere imza atmış insanları ölümsüz olarak nitelendiririz. örneğin mucitler, siyaset erbapları, sanatçılar bunlara örnek teşkil edebilir. nitekim bu sadece insanlar için geçerli değildir. örneğin: (bkz: layka) uzaya çıkan ilk köpektir. şuan rusya'da anıtı bile vardır.
  7. hep kafamın bir tarafında olan düşünce. acaba olabilir mi? ben de ölecek miyim?
    yakıştıramıyorum kendime, ama o kadar çok ölüm geçiyor ki bu aralar çevremizden.
    biz mi yaşayacağız ya da ne için yaşayacağız diyorum.
    iyi ki varsın ölüm.
    sacar
  8. dinlerin gelir kaynağı.
    dünya üzerindeki hemen hemen tüm dinler, ilk inananlarını ölümden sonra ölümsüzlük vaadi ile toplamıştır. bu gün bile baktığımız zaman insanların içinde samimi bir inançtan ziyade, ölümden sonra sonsuz yaşam aşkı olduğunu görmekteyiz.
    ayrıca tanrıyı tanrı yapan en önemli niteliklerden biridir. tanrı'nın insana en etkileyici gelen tarafı sonsuzluğudur. buna göre ölümden sonraki yaşam başladığında tanrı artık bu kadar özel bir varlık olmaktan çıkar çünkü insan da artık ölümsüzdür. bu sebeple dini kitaplarda ölümden sonra tanrı ile herhangi bir etkileşim içine girileceğine dair bir bilgi yoktur. bu da insanın kendisini ölümsüzlüğü sebebi ile tanrı mertebesine bir adım daha yaklaştırmasından dolayıdır.

    bilim ise bugün bile ölümsüzlük ile ilgili araştırmalar yapmaya devam etmektedir. çünkü ölüm insanın yaşama güdüsü ile ters düşer.

    ancak yapılan araştırmalar, ölümsüzlük mümkün kılındığında ortaya çıkacak pek çok sorun öngörür. bu sorunların başında elbette nüfus artışı gelmektedir. çünkü ölümsüz insanlarla dolu bir dünyada yeni insanlar doğurmak mantıksızdır. ancak üremek tüm canlılar gibi insanlığın da temel amaçlarındandır. bu da bir eksikliğe neden olacaktır.

    buna benzer pek çok örnek verilebilir olsa da, insanoğlunun içindeki ölümsüzlük aşkı körelmediği sürece dünyadaki sorunların tamamını çözüme ulaştırmak asla mümkün olmayacaktır.

    ölümsüzlük, gerçek olması pek mümkün olmasa da insanlığı bir sürü sorunun içine sürüklemeyi başarmıştır.
    tabi mümkün olmadığı halde insanlığın başına sorun açan tek şey ölümsüzlük değildir.
  9. her ruh süphesiz ölümsüzdür. asil soru, bedeni terk ettikten sonra, hangi tarafi hakettigimiz ve hangi ruhlarla sonsuza kadar birlikte olacagimizdir. ölümsüzlük adalettir.
  10. aynı zamanda, hiç gelmeyen emeklilik anlamına da gelebilir. "o zaman bu primi niye ödüyoruz?" diye isyan eder mi insanlar, bilinmez.