1. çocukluğumuzun travma yapan sorusu.

    travma derken açayım biraz: çok net hatırlıyorum yaşım 7 veya 8. ilkokulda bu soru popüler o ara, bu soruyu aileler çocuklarına şimdi anladığım kadarıyla kendisine benzeyen arkadaşları bulsunlar diye öğretiyorlardı. arkadaşlarım bana sorduğunda cevabım şu olurdu hep: illa ikisinden biri mi olmamız gerekiyor?

    yıllar sonra cemil meriç'in bu ülke'sinde "sağ ve sol, nerden geldiğini bilmediğimiz iki kavram""kavga artık insanlar arasında değil kavramlar arasında" satırlarını gördüğümde kitabı kapatıp derin bir nefes almıştım. işte bu!
  2. politik olmayı gereksiz görmese de her şartta illa da politik olmam gerekmiyor diye düşünen insanların gereksiz bulduğu sorundur.

    ya da siyaseti hiçbir yaraya merhem olamayacak kadar gereksiz ve yetersiz gören insanların, sırf kamplaşma adına yeni bir ikilik olarak gördüğü kavramlarla alakalı sorundur.

    ne demokrasi var ülkende ne de siyaset. küçüğünden büyüğüne kadar çıkar kavgasını belli sembollere mal ederek kendini kamufle eden değersiz insanlardan başka bir şey yok. oy kullanmak denilen şey en fazla 4 partinin iddaalı olduğu sistemde 4 tane genel başkanın seçtiği listeleri seçmek manasına gelen yerde ha sağcı olmuşsun ha solcu.

    ölümleri ya da yeni hayatları bile subjektif yapan tarafgirliğin olduğu yerde, ikisi de değilim.