1. şarkı söylemek.. bir ressam için resim yapmak nasıl haz verici bir eylemse, duygularının taşmasını nasıl ele alıyorsa; şarkı söylemek de o derece duyguların taşıyor olmasını notalar ve seslerle dile getirir.

    ilk sesimin güzel olduğunu kim fark etti diye düşünüyorum da edebiyat öğretmenlerim. ilki orta okul diğeri lisede. sonrasında müzik öğretmenim. devam etseydim belki bu alanda kariyer yapabilirdim, yetenekli olduğumu biliyorum. ama her şey bir yana şarkı söylemek; özellikle sahne önünde şarkı söylemek nasıl bir özgürlüktür anlatamam.. müthiş bir duygudur, bir kere hayatımda yaşadığım en heyecanlı anlardan biridir. sesin kısıldı sanırsın kısa bir an. sonra alışırsın artık şarkı söylemeye ve her yerde söylersin.

    geçen gün metrodan geçerken, sokak çalgıcılarına denk geldim. ^:tabirim yanlış değildir umuyorum. sanatçılar gerçekten gözümde.^ o an bir anlığına da olsa onlarla şarkı söylemek geldi içimden.. nasıl bir delilik olurdu kim bilir :)) böylesine deli bir istek olabiliyor bazı zamanlarda. sesinize bakmadan şarkı söyleyin; sezen'de ne demiş; "o zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz...".
  2. çok sık yaptığım eylem özellikle moralim iyiyse bağıra çağıra söyleyebilirim, moralim kötüyse de kendi kendime yine bağırarak söylerim tek farkla çevremde kimse olmaz bu kez. sesim kötü ama şu ana kadar kimseden de yeter lan bu da kafa sus artık tepkisini almadım bunun için de herkese teşekkürü borç bilirim. keşke sesim güzel olsaydı da profesyonel olarak yapabilseydim ya da biyerlerde falan söyleyebilseydim çok isterdim sesi güzel olanlara hep imrenerek baktım.
    wtf