• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.50)
sarmaşık - tolga karaçelik
angola’ya yük taşımakta olan sarmaşık gemisinin armatörü iflas eder ve gemi mısır’da alıkoyulur. kaptan ile birlikte gemide kalmak zorunda bırakılan beş kişilik mürettebatı zorlu bir 120 gün beklemektedir. bu uzun bekleyiş gergin bir hiyerarşik güç mücadelesine dönüşecektir. gişe memuru filmiyle tanıdığımız tolga karaçelik’in bu ikinci uzun metrajı prömiyerini sundance film festivali’nin yarışma bölümünde yaptı ve bu yılki altın koza film festivali’nde “en iyi yönetmen” ödülüne layık görüldü.


  1. geminin haciz edilmesi konusu denizcilik sektörünün kanayan yarası. işlerin hukuki boyutları o kadar yavaş ilerler ki çözümü yıllar sürebilir.

    2003 yılında bayrağı panama, şirketi liberya'da, işletmecisi singapur'da, armatör türk , fas / casablanca'da haciz sebebiyle 43 gün bağlanmış geminin 2. zabiti olarak yaşadığımız süreci hatırlattı bana. her ne kadar liman açığında değil de rıhtımda bağlı kaldığımız için bu kadar derin psikolojik yaralar almamıştık. maaşımız da 1 ay gecikmeli olsa bile yatıyordu.
    buna rağmen gemi içerisinde personelin birbirine sarması an meselesiydi.

    (ufak bir spoiler olacak;
    kaptanın tüm personeli güverteye dizip bağırıp çağırması sahnesinde elindeki dökme demirden ambar kapak pimini kimse öyle sakince almaz. aylardır maaş alamayan, kuru bakliyat yemekten iskorbüt olma eşiğine gelmiş o psikolojideki personel alır o demiri kaptanın (afedersiniz) g.tüne sokar.)
  2. böyle bir fimi güncel siyaset eleştirisi hatta hatta tayyip erdoğan eleştirisi olarak ele almak açıkçası canımı sıkıyor. eleştiri de olsa her şeyin sonunun buna bağlanması, onun dışında bir şey konuşulamaz olması kötü bir durum. sanki onun hayatımızın en içine girmek için verdiği çaba yetmezmiş de biz de eleştirerek, işte kınayarak, aman şöyle demiş gene böyle yapmışlarla ekmeğine yağ sürüyormuşuz gibi hissediyorum.

    filme döneyim, bu film iktidar eleştirisi içermekte midir? bolca içermektedir elbet. fakat bu sabit bir otoriteden, belirli bir ülkenin, bir kişinin iktidarından ziyade olgusal boyutta ve çok daha anlamlı geldi bana. tolga karaçelik her ne kadar "ülke siyasetinden ilham aldım." dese de ben izleyici olarak bunu böyle yorumlama hakkımı kullanıyorum.

    işlevsiz kalmış hiyerarşinin başına gelecekler muazzam ele alınmış. başta nadir sarıbacak olmak üzere tüm oyuncuları ne kadar övsek az.

    metalin buz gibiliğini ekrandan hissettim. "gemide geçen korku gerilim filmi çektik." diyen bir dolu filme de nal toplatır.

    geç bile kalmışım izlemek için, hala tereddüt edenler, erteleyenler varsa daha fazla ertelemeyin derim. şiddetle tavsiye ediyorum, son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmlerden. trailer
  3. sanırım favori türk filim budur. müthiş bir hikaye, olağanüstü oyunculuklar, iktidar ilişkilerinin müthiş anlatımı, sahnelerdeki gerçeklik hepsi mükemmeldi. izlemeyen kalmışsa kıyıda köşede hiç düşünmeden izleyebilir.
    abi
  4. ülkenin malum durumundan sebep tekrar izlediğim film. ilk izlediğimde bu kadar özümseyememişim olayları. ayrı ayrı dönemlerde üst üste izlemekte fayda var sanıyorum ki.

    izle, not al, eleştir, eleştirileri oku, tekrar izle, oha bu da var şu da var diye çözümle mis. film hakkında arkadaşlar epey güzel yazmışlar. üzerine söylenecek bir söz yok. yalnızca şunu diyebilirim eğlence için film izleyenlere hitap etmeyecektir. nitekim son kısımda ruhsal olarak o daralmayı damarlarıma kadar hissettim tekrar.