1. pekiştirme sözcüğü olan çok, 'seni seviyorum' cümlesine bir büyü katar. 'seni seviyorum' sanki gizliden karşılık beklemektedir. aslında aynı eylemi anlatan 'seni çok seviyorum' ise bir cevap beklemez. koşulsuzluk da içerir sanki. ya da bana bu cümleyi kurarken takındığı nida ve seslerin vurgusu bende bu etkiyi bırakıyor. bilemiyorum sanırım bana böyle geliyor. 'seni çok seviyorum'. hah yine aynı his.

    bu konuda benim gibi düşünen var mı merak ediyorum. geçmişten zihnime düşen bir görüntü parçası kulağıma sürekli bunu fısıldıyor. hiç durmadan yeniden başa dönüyor.
  2. "çok" sözcüğünün eklendiği cümleye -tabii söyleyen de hissederek söylüyorsa- öyle bir etkisi oluyor ki, sanki cümlenin sonunda üç nokta var ve devamını hayal et der gibi. ama oradaki "sen" olmak "çok" mutlu da edebilir, üzebilir de.
  3. seviyorum yetmeyince, çok kelimesinin eklendiği sözcük. fakat yetmez ki çok.
    ne kadar çok? sonsuz kadar mı? sonsuz ne kadar peki?

    bak aagidiş; ışık dediğimiz namussuz, bir saniyede 7 kere dünyanın çevresini dolanıyor.
    şindi gezegenler arası mesafeyi got gafamız almadığı için ışık yılı diye bi ölçü birimi kullanıyoruz. 1 ışık yılı yaklaşık olarak 10 trilyon kilometre. ontirilyon!

    yine şindi; bi düşünüverir misin lütfen, gezegenlerin arası bik bik ışık yılı diyoruz ve uzayda toz zerresinden daha daha daha daha çok çok daha minnacık yer kaplıyoruz.
    e uzayın sonu var? uzay bile sonsuz diil?

    şimdi seni çok seviyorum'daki çok sonsuz kadar mı çok?
    bana çok yetersiz, çok. çünkü sonsuz seviyorum, çok deyince. aklımın ve aklının almayacağı kadar çok.
    o yüzden seni çok seviyorum demek, uzayın tamamen içe çöküp bir tenis topu kadar olması kadar patlatıcı geliyor bana.
    sonsuz yokken sonsuz seviyorsam, nasıl çok ile durabileyim?

    allahını seven üzerine kesicem kendimi atsın.
  4. sadece sevgiliye söylenmesini saçma bulduğum sözdür.
    seni seviyorum demek biraz klişe ya da içi boşaltılmış geliyor bana. seni çok seviyorum daha sıcak içten gibi. ama insanlara da seni çok seviyorum deyince götünü kaldırma riski var.
    ya da daha az sevdiğini söyleyen birisine sık söylesen samimiyetsiz bulur mu düşüncesi oluyor.
    zordur bu cümleyi kurmak ,ister sevgili, ister arkadaş. bi de karşıdaki ya sevmiyosa ben bi de bunu söyleyerek aptallık mı ediyorum tereddüdü vardır.
    sevmek zor zanaat vesselam ..
    wtf
  5. bence "seni seviyorum" ile "seni çok seviyorum" arasındaki fark "çok" vurgusundaki sert harflerin söyleniş şekli karşı tarafa yazılı bir belge verirken sayfanın sonuna vurulan mühür gibi.
  6. bence seni seviyorum, seni çok seviyorum'a göre daha 'özel'.

    seni seviyorum'u sevgiliye kullanırsınız, devamının gelmesini istediğinize, devamı olamayabilecek olana... cevap beklentisi vardır. karşılık ister.

    size sevdiğinizi sorsam çok yüksek ihtimal eşinizi, nişanlınızı, sevgilinizi, platoniğinizi anlatırsınız. oysa çok sevdiklerinizi sorsam ^:çok çok olduğu için sevdiklerinizi^ anneniz, kardeşiniz, babanız, arkadaşınız olur anlatacaklarınız. ^:'çok sevilen çoktur' gibi bir çağrışımı vardır çok sevmenin. ^

    oysa seni çok seviyorum; anneye, babaya, evlada, kardeşe, kuzene, yakın arkadaşa, evcil hayvana hatta bir tık abartıp hayranı olduğunuz sanatçıya dersiniz. ^:sevgiyi abartın, nefreti azaltın^ cevap beklentisi yoktur. seni çok seviyorum koşulsuz sevgiyi anımsatır. mesela bir çocuğun serçeye olan sevgisi... serçe uçsa da çok sever o çocuk serçeyi. uçup gitmesini, gidebilmesini bile sever. elleri boş kaldı diye üzülmez, uçtu diye sevinir.

    oysa bir aşık... aldatılır ve o sevdiğinden nefret eder. sadece aldatıldığı için.
  7. "seni seviyorum" bazen düşünmeden, inanmadan, gerçekten hissetmeden de söylenebilir. bir anlık heyecanla, şevkle söylenebilir. tam olarak gerçeği yansıtmıyor olabilir. söyleyen hemen arkasından pişman olabilir, söylenen kişinin içine kuşku düşebilir. yani "seni seviyorum" bazen gerçekten "seni seviyorum" değildir.

    ama "seni çok seviyorum" emindir sevdiğinden, olduğu gibidir, içtendir. kime "seni çok seviyorum" dediysem çok sevmişimdir ve kolay kolay da bitmez o sevgi.

    "seni çok seviyorum"larla dolu bir hayat şanslı bir hayattır ve umut barındırır. hem söyleyeni mutlu eder, hem söyleneni. bu cümleyi duyduğunuzda sıkı sıkıya sarılın söyleyene, hiç bırakmayın.
  8. seni seviyorum cümlesinden fazla olarak bir adet miktar zarfı içeren cümle. bir miktar zarfına yüklenen anlamları görseydi frankl insanın anlam arayışı diye bir kitap yazmazdı herhalde.