1. insan kalbiyle sever ama zihniyle ayrılır. bu bana hep çok garip gelmiştir. kalbe hükmeden bir zihin. sanırım kimse istemez.
    gerçekten seven bırakır mı? bırakabilir mi? hiç vazgeçer mi? insanlar ayrı bile değiller. onları ayrı kılan şey anlaşılabilirlik. onları birleştiren şey sevgi.
    insanların bu eşiğe gelmesini hayretle izliyorum. kişisel olarak değer verdiğim hiçbir insandan kendim ayrılmadım. beni bırakana da dönüp bakmadım. tavsiye ederim.
  2. "...bir parça yalnızlığa öncekiler hazırlıktır,
    insan bırakmaz sevdiğini sevmek insanı bırakır..."
    sevilen kişiden vazgeçilmez eskisi gibi sevmezsiniz o kadar.
  3. bakışlarında, sözlerinde, hareketlerinde bencilliği ve çıkarcılığı hissettiğiniz andır.
  4. bir kişi seviliyorsa gerçekten vazgeçme diye bir şey olamaz sadece gittiğini kabullenirsin.
  5. frida kahlo'nun kaleminden kadim sevgilisi diego'ya yazılmış olan mektup başlığından da anlaşılacağı üzere bu durumu tane tane anlatmaktadır.

    seni sevmekten ne zaman vazgeçtim biliyor musun?

    kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
    canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını,
    kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile
    düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
    bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
    gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını,
    ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
    her sabah benimle uyanmak istemediğini anladığımda,
    ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
    sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın
    için vazgeçtim.
    tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim
    ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.
    bencil olduğun için vazgeçtim!!
    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi,
    çünkü sevgim çok büyüktü.
    ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
    bu yüzden ben de senden vazgeçtim…
  6. hayatındaki kadının/erkeğin sevgisine sahip çıkamayacak kadar korkak olduğunu fark ettiğin zaman...
    bir kadın olarak ele alayım : bir adam ki çok aşık kadınına. kadın bunu biliyor. çok aşık o adama. bir puzzleın iki parçası gibiler. kadın her şeye rağmen savaşıyor , herkese karşı savaşıyor. adam sadece duruyor. kadın savaştan sağ çıkıyor ama yaralı , çok aşık ve çok yaralı. istiyor ki yaralarını sarsın adam , çıktığı savaşı unuttursun ona ve sonsuza gitsinler el ele. ama adam gidiyor. çünkü korkak. kadın savaşırken yerinde durmasından anlamalıydı aslında kadın ama aşk , gözleri kör edebilen tatlı bir zehir...
    kadın o kadar cesurken adamdaki korkuyu gördükçe zehrin etkisi geçiyor. sonra bir daha bir araya gelmemek üzere ayrılıyorlar.
    en azından hatrımda kalanlar bunlar.

    sevgisine sahip çıkmaya korkan her insan yalnız kalmaya mahkumdur... korkmayın. cesaret aşka en yakışan şey.
  7. yaşanmadan asla bilinemeyecek eşiktir. 'ben mesela uçarım mesela, yerlere göklere derken', kolay kırılmam; kırılırsam kolay toparlarım derken en son yerden parçalarımı topluyordum. vazgeçme eşiği, bir bakıma devam edememe eşiğine eş değer diyebiliriz.
  8. kurduğun idealle örtüşmeyen değer görememe hissiyatı, ilgi noksanlığı, ortak noktaların tüketilmesi, tüm bunların getirdiği o olumsuz kıvılcımın çakmasıyla domino taşı etkisi yapar. bu da tüm kalelerin teker teker düşmesine neden olur.
  9. bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz (sigmund freud)
    salla abi sevmediğiniz kişiyi sizi seviyor diye sevin sizi sevmeyip, hep arka planınızda olduğunuz insanları sizi sevmeleri için sevmeyin tamam en popüler onlar evet ama emin olun ki siz onlardan daha zekisiniz biraz beyninizi kullanın.
  10. kızı ikna et, anasını ikna et, babasını ikna et, bir şeyler için surekli uğraş içinde ol, hayatını ona endeksle, hayallerini onsuz kurma vs. sonra butun uğraşların boşa gitsin bir sekilde. insan yoruluyor en sonunda. ne kadar seversen sev, o sevgi çoğu zaman bir işe yaramıyor. bunun farkına varınca vazgeçme olayı doğabilir. size tavsiyem bir insanı seviyorsaniz objektif bir sekilde, uzun uzadıya, sevginizi bir kenara koyarak, kimsenin fikrine danışmadan düşünün, bu kişiye değer mi diye. "ama seviyorum" la başlayan tüm cümleler boşa uğraştır. kim ne derse desin, sevgi hiçbir şeyi kurtarmiyor. bu konuda olgun ve karakterinize zarar gelmeyecek şekilde düşünmemiz lazım. sonra of pof ele geçmez.